Welcome, Guest
You have to register before you can post on our site.

Username
  

Password
  





Forum Statistics
» Members: 27
» Latest member: Fahriye
» Forum threads: 662
» Forum posts: 941

Full Statistics

 
RasitTunca-2 Hakikat ve Marifet Nedir Ihsan Makami (Kar©glanin 14 Mart 2016 Vaazi)
Posted by: RasitTunca - 05-29-2018, 05:28 PM - Forum: 2016 Tasavvuf Sohbetleri Arşivi - No Replies


Hakikat ve Marifet Nedir -Ihsan Makami - Zirve 1 Kişiliktir, ve Orasi Keyif Yeri Degildir

(Kar©glanin 14 Mart 2016 Vaazi)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَعَلَّمَ آدَمَ الأَسْمَاء كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمْ عَلَى الْمَلاَئِكَةِ فَقَالَ أَنبِئُونِي بِأَسْمَاء هَؤُلاء إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ

Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 31. ayet

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve alleme âdemel esmâe kullehâ summe aradahum alel melâiketi fe kâle enbiûnî bi esmâi hâulâi in kuntum sadikîn

Meali :

Ve (Allah), Âdem’e, (Allah’ın) isimlerinin hepsini (bu isimlerdeki hikmetleri) öğretti. Sonra onları meleklere arz ederek dedi ki: “Haydi sadıklardan iseniz bunları isimleri ile bana haber verin (söyleyin).”

Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 31. ayet

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

عَلَّمَنِي رَبِّي

allemenî rabbî

Meali


“Rabbim bana öğretti.”

(Sadakallahul Aziym Yusuf Suresi 37. Ayet )

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَمِمَّنْ خَلَقْنَا أُمَّةٌ يَهْدُونَ بِالْحَقِّ وَبِهِ يَعْدِلُونَ

Ve mimmen halâknâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn.



Meali


Yarattıklarımızdan, hakka sarılarak doğru yolu gösteren ve hak ile adaleti gerçekleştiren bir topluluk buluncakdir

(Sadakallahul Aziym A'RAF Suresi 181. ayet )

---oOo---

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“Dünyada da muhakkak bir cennet vardır. Onu bulan kimsede cennet arzusu kalmaz. O cennet mârifetullahtır.”


( Hadis-i Şerif )

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde buyururlar ki:


“Allah-u Teâlâ bu ümmete, her yüzyıl başında dinini yenileyecek bir müceddid gönderir.”

(Ebu Dâvud: 4391)

"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"

"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"

Yolculugumuza başliyoruz :

[attachment=38467]

Top adamin vuruş hizina göre zirveye cikiyor ve sonra aşagi iniyor, yani zirve orda oturmak için degilmiş, yine ihsan makami orda oturup devamli kalmak için degildir,

Yine Hz. Muhammed Miracda En zirveye cikdi, ve sona geri döndü, yani orda kalmadi geri döndü, ihsan makamina cikan,Mirac edip Allahi gören veya görüyor gibi makamina, ihsan makamina cikan, orda Allahla bagdaş kurup oturmaz, orda keyif edip laka luka yapmaz, o makami meşgul etmez, geri dönüp ümmeti irşad eder,

"Koca Kari dünya bu gece bana göründü ve diyorkine: "Ne Ana Gördüm Ne Baba, Ne Evlat Gördüm Ne Koca, Ama Yinede Yaşadim Doya Doya.

imza (Hoşcakal, Yalan Dünya)

ve diyorki yaşlandim artik ben, daha 90 yaşindayken okuyup yaziyordum, şimdi gözlerim zayilfladi diyor, azalarim zayifladi diyor. ve bunamamiş daha akli başinda amma yaşlanmiş kaaporta (beden eskimiş) ve diyorki insanlik artik bu genc kalmayi bulsun diyor, ve bana yol aciyo, bunu insanlara ögret diye.

Hangi yigiti toprak yutmadiki, hangi ceylan gözler toprak olmadiki, hangi en tatli Yemek, Ya tuvalet olup, yada hücre olup sonunda topraga karişmadiki,

Kadinlar Rahim tabiatinda, cekici, icine yutucu, yani topragimiz ve dünyamiz, icine girince, ondan taze cocuk olarak dogurup cikariyor, o öldürücü indirici, indirmek rahmani indirmek, yine topraga kariştirmak, ve geri cagirmak üzere yapilandirilimiş. oysaki rahmanda, cocuk olup onu(rahmi) yirtip cikan, bir ayrik otu gibi bir filiz gibi onu(topragi) yirtip ciakabilcek bir tabiatta yaratilmiş olan, erkek ve rahmanlar, her ne kadar rahman (erkek cocuk) rahimin icinden ciksada, rahimde rahmanin zekerinden gecip gelmiyormu? meni babanin zekerinden inip geliyor, öyleyse rahmandan gecmeyen dogmaz, rahmini tanimayan dogamaz azizim.Tasavvufdaki "Seyri Süluk" ilmi bilgisi,o sülükdeki yolu bilmeyen tasavuf nedir bilmez. tasavvufu anlamyan ahmak, o sülükdeki yolculugu "meni olan lokmanin cocuk oluncaga kadarki seyahatini anlamaz. Babayi anlamayan nasil dogacakki, meni olmazki. Babadan gecince, anneyi anlamayan rahme dahil olamazkine, belki mastürbasyon olur, belkide dişari cikar amma, cocuk olup dogamaz,gizli alemden hakikat alemine gecmekdir, dogmak marifet ancak, o seyri sülükunu tamam edenler dogabilir yeniden, onun için bu gercek mürşidi kamillere ihtiyac var amma, onlar sana hakikati marifeti ögretiyorsa gercek mürşiddir, yoksa sen onun şeyh denen kimsenin temsili misal ile, tuvalet bekcisiysen, bilmem SOBASINI YAKIP KÜLÜNÜ ALIYORSAN, BUNUNLA iLiM ÖGRENiLMEZ, EşşEKLiGE DEVAM ET SEN AZiZiM, BU DÜNYANIN EşşEK OLARAK DOGACAKLARADA ihtiyaci var elbet, hangi dört kariya yeten erkek toprak olmadiki; en fazla misal ile, olsa olsa iki saatin sonunda, onun zekeride yorulup inip buruşmadiki, bu koca kari dünya ne diyor, sen gibi yigitlerden, elli tanesini 100 tanesini 1000,...gömdüde, diyorki "ne koca gördüm, ne baba" diyor bana, anladinmi ahmak, en kuvetli adam olsan, 60 yaşa gelince, o kaslarin sarkip buruşcak, aklin belki başindan gitcek, aynen Muhammed Ali gibi "kelebek gibi ucarim, ari gibi sokarim" diyordu bir zamanlar, bugün akli bile başinda degil belki, titrek sultan oldu, yani güvenme öyle gücüne, güvenme öyle güzelligine, güvenme öyle aklina, nice akilsizlar dolaşir bu dünyada, yusuf gibi dünya güzeli olsan, gömerler azizim, topraga katcak karişdircak yeniden yogurcak, en azindan ikinci el bir araba sanada vardir bu dünyada, senide katip karişdirip yenidin yogurcak bir ana, bir kadin bir rahim vardir, bir züleyha vardir, ve

Hz. Enes’ten yapılan rivayete göre Peygamberimiz (asm) şöyle buyurdu:

“Cennet halkı kıyamet günü Âdem’in suretinde, otuz üç yaşında, bıyıklı, bedenleri kılsız ve karagözlü bir sima hâlinde haşr edilirler. Sonra cennette bulunan bir ağacın yanına götürülürler ve ondan elbise giyinirler, artık ne elbiseleri eskir ve ne de gençlikleri kaybolur.”(Kenzu’l-Ummal, H. No: 39383).

Diğer bir rivayette ise şu ifadelere yer verilmiştir:

“(Ruh üflenmiş) bir düşükten bir pirifâniye kadar (cennetlik olan) her kes otuz üç yaşında, Âdem’in suretinde, Yusuf’un güzelliğinde, Eyyub’un ahlakında bıyıklı, bedenleri kılsız ve karagözlü bir simayla haşr edilirler.”(age, H. No: 39384).

“Âlimler, dünya kadınlarının cennette bir yaşta olacaklarını, Hurilerin ise büyük-küçük (nefislerin arzu ettiği şekilde) çeşitli yaşlarda olacaklarını söylemişlerdir."

"Nebe sûresinde cennetliklere ihsan edilen nimetlerden bahsedilirken de cennet hurilerine atıfta bulunularak “ve kevâibe etrâbâ” buyrulmaktadır. Bu âyetteki “kevâib” gençliğin en ilk ve en güzel dönemini ifade etmekte olup, ergenliğinin ilk demlerindeki genç kızlar demektir. “Etrâben” ifadesi ise aynı yaşta (yaşıt) manasındadır.” (Muhtasaru Tezkireti’l-Kurtubî, s. 101)

Bu hadisler ve ayetler gösteriyorki, genclik iksiri keşfedilcek, ve insanlar yaşlanmayacak, ve öyle(33 yaşinda) haşrolcak demek, öyle toplanir olcaklar, yani genclik iksiri buluncak, ve muhammed ne yapmişdir bu hadisi ile: Hani karanlik bir odadaki bir nesnenin yeirini bilen kimse, ona dogru elindeki el lambasini tutar, ve yanindakine der ki, ve bak burda ne var, "hadi onuda al" der gibi, muhammed bize bu gencliik iksirine işaret emişdir, ve bunun mümkün oldgunu, ve bizim bunuda zamani gelince alacagimizi, ve yedigimiz ictiklerimiz artik bizi yaşlandirmayacak oldugu, yani haşrolur demek: anlattik işde, almanyadan nutella, bilmem italyadan bedem, bilmem yunandan eşşek zeytini alip geldiler yedin, bunlar sende seni oluşturduysa, işde onlr sende haşroldu, toplandi demekdir. öyleyse öyle bir zaman da ahir zamanda, işde o topraktan cikanlari yiyecek amma, artik insanlari yaşlandirmaycak demekdir. ve bunun bulunmasi yiyeceklerdeki bir püf noktasinin keşfedilmesi ile olcak, oda nedir yine dönüp dolaşip rahmanda kaliyoruz, bunun sirri ise yine rahmanda, yani "ulu yarah" da gizli. buruşuk bir yarah nasil, oluyurda dimdik ve sert ve cap canli oluyor, arayip bulan, insanin nasil öyle 33 yaşindan daha fazla yaşlanmaycaginida bulabilir, iş rahmanda bitiyor, rahmani anla herşeyi anlarsin zaten, ahmak bilim adami, rahmani bilmeyen hicbirşeyi bilmez, Allahi bilmeyen, ahmakdir, kördür sagirdir dilsizidir, yani ahmakdir ahmak. ve bunun sirri ise, oraya belli sebebden dolayi kan hücüm etmesi, amma dayak yedin oraya kan hücum ediyor amma, kara bere oluyor, öyle hücüm etmiyecek, başka bir yolda hücüm etcek, yani onu dipdiri yapacak birşey, nedir o rahim ve Rahmi bilmek lazim, yine onun için görsel "aynel yakin", tatsal "hakkal yakin" duygusal "hissel yakin", "fiziksel yakin" yine girip cikcak "eşşek bakmakla bahar almaz" derler yani. Rahman ve Rahim dersi bitince ancak cözebilir bu insanoglun nasil 33 yaşindan daha fazla yaşlanilmaz, "genclik iksiri" nedir?

---oOo---

Gecenki vaazdaki evrim konusuna atfen yine şöyle bir aciklama yapiyoruz ki: Maymunlar uzun yillardir hayvanat bahcelerinde egitiliyor, ve insanlarla ic ice yaşayanlari var, ve onlar, birak kendi başlarina maymun iken gelişip insn olmayi, insan olanlardan bak bu böyle, şu şöyle diye ögretenler olmasina ragman, dah hayvanat bahscesindeki egitilmiş hic bir maynun ailesinden öyle insana daha cok benzryen bir maymun dogmadi .maymunlar yine maymun yine maymun, o halde hani maymun gelişdide, kendini gelişdirdide insan olduydu, lan angut, maymun dün degil belki ikibin yildir insanlarca egtiliyor, egtilmesine ragmen insan olmasini beceremiyorsa, o insan flan degildir , evrim diyde birşey yokdur ahmak cahil, ahmak evcrimci o maymundur maymun, ondan insan falan olmaz, kurbagidan da, prens olmasini falan beklemeyin ahmak evrimciler.

---oOo---

Tasavvufda Nefsin Mertbelri konusunda en son Nefsi Kamil ve Kamileyi anlattik, ve mürşdii kamildende bahsettik, yani kemal ilimini ögreten büyük ögretmen demekdir dedik, ve insanlara seyri sülük yolunu talim eden, ögreten ögretmendir dedik.

geldik ondan sonraki rütbe ve makam olan ihsan makamina

ve bu soruyu gelin cebrail aleyhisselama, muhammede sorduralim ve cevabini alalim .

HADİS-İ ŞERİF

* Ebû Hüreyre radiya’llâhu anh’den: Şöyle demiştir: Bir gün Resûlu’llâh salla’llâhu aleyhi ve sellem açıkta oturuyordu. (yanına) biri gelip: “Îmân nedir?” diye sordu. “Îmân; Allâha, Meleklerine, Allâh’a mülâkî olmağa (yâni Rü’yetu’llâh’a), Peygamberlerine inanmak, kezâlik (öldükten sonra) dirilmeğe inanmaktır.” cevâbını verdi.

“Ya İslâm nedir?” dedi. “İslâm; Allâh’a ibâdet edip (hiçbir şeyi) O’na şerîk ittihâz etmemek, namazı ikâme ve farz edilmiş zekâtı edâ etmek, Ramazanda da oruç tutmaktır.” buyurdu. (Ondan sonra)

“Ya ihsân nedir?” diye sordu. “Allâh’a sanki görüyormuş gibi ibâdet etmendir. Eğer sen, Allâh’ı görmüyorsan şüphesiz O, seni görür.” buyurdu........

HADİS-İ ŞERİF

ve gelelim bu hadisi ve ihsan makamini, Karoglan hoca nasil anladi, ve nasil size anlatir :

Karoglanin dilinden ihsan makami nedir

evet muhammed dediki ihsan allahi görüyor gibi ibdet ertmekdir dedi ve Muhammed mirac etdi gitdi allahi ruyet etdi geldi ve artik Allah a olan imani mutmain oldu, ve aynel yakin bildi, galel yakin bildi, ve kelam etdi, hissel yakin bildi, ki allah vardir ve ve ona gaipden bilgiler verildiki ona, tam ve mutmain imani olsun diye, ve evvel odur ahir odur bildi, rahman odur rahim odur bildi, alim odir bütün bilgi onundur bildi. ve kaynagindan icdi o bilgileri, ve ve o makamdan selam ve salavat ile ümmetine geri gönderildi, eger muhammed miracda gerdi dönmeseydi, dünyadaki newton konunu denen, yer cekimi yasasi olmazdi, ve uzaydaki gibi cekim kuvveti olmazdi, oysaki onun zirveye cikdikdan sonra geri dönmesi, ümmetine gönderilmesi, ve ümmetini irşad etme görevi olan raşidlik verilmesi sebebiyle, ona bir raşid verildiki ve O Mehdi olan Raşiddir ögretmenidrki o ahir zmanda onun ümmetine Kemalat ilimini ögretir. o kef suresinde gecen ve heyyi'i olan raşidlik ikram edildi . ve o sayeda kainatin dünya denen kisminda newton kanunu yaratildi, cikdikdan sonra inmek veya gravitasyon dedikleri veyada taşi havaya atinca yere geri dönmesi ve düşmesi kanunu. öyle olunca muhammed geri geldi ve ümmetini irşad etdi ve bu irşad görevi ondan sonra raşid halifelerce devam ettirildi, bu Raşid halifeler dört halife ile sabit degildir, O nun muhamedin mirasini yüklenen alimlerce devam etmişdir, yani mürşdi kamillerce devam etmişdir ve etmekdedir, amma arada bul mürşidi kamil nerde var,.

Hani Fatihi Akşemseddin ardindan yönetti, istanbulun manevi fatihi diyorlar ya, yine hani onun babasi sultan Murad i Haci Bayram yönetti diyorlar diye, (:::) beyde kendine bir ulvi şahsiyet aradiki, onun fatih yapsin diye, amma ahmak, onu dünya lideri yapani Mehdiyi birakdida, başkalarini aradi, ve buldumu bulamadi, fetoya takildi, feto boş cikdi teröristin götü öpülür dedi gitdi öcalanin kicini öptü geldi, ne oldu ahmak oldu, olmadi, şamda namaz kilcaklardi olmadi ,oda boş cikdi marifet şamda namaz kilmakda degilki, oysa fetonun hocasi kilmiş, birde hutbe irad etmiş, hani nerde mehdilik, nerde kaldi o zaman. cübbeliye takildi, oda bu işidi yüşidi icad ettirdi ona, o da boş cikdi, cübbeli sarilki adamlar Allah deyip baş kesdiler marifet cübbede sarikdada degilmiş, ve şimdi menzil nakşilerine baglandi, yine hani ne oldu, şu hale bak kürt türk kavgasi daha beter oldu, Abdülbakinin kari kürt, ana kürt. akşama yataga girince kariyla kavgami etsin Türk Türkiye desinde, ne oldu, kari köylü oldular. Babalkari Abdülhekim nerden gelmiş, nereye konmuşlar, karinin köyüne konup, kari köylü olmuşlar zaten, artik Türk Türkiye diyebilirmi anasini karisini inkar edebilirmi, kan bagi kurdu o zalim soy ile, kari köylü, toprak bozuk, hüseyini, Hz Aliyi şehid edenlerin topragi, ne oldu ondanda birşey cikmadi, bu sefer (:::) türk türkiye demeye başladida, gec kaldin ahmak, vatan gitdi gidiyor, artik ne kaldi geriye, bir bak vatani ne hale sokdun, bu arkadan yönetilmek sevdasina, ve oralar ahmak ve ahmklarin topragi, Hz Hüseyinin kanini icen toprak , o zaman varmiki bu dünyada hakiki bir mürşidi kamil, (:::) bulamadiysa sen nereden bulcan diyenler olcakdir, ve ne dedi muhammed

"Ümmetimden bir taife Allah'ın emri gelinceye kadar (kıyamete kadar) hak üzerinde olacaktır."

ve yine bir ayettede

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَمِمَّنْ خَلَقْنَا أُمَّةٌ يَهْدُونَ بِالْحَقِّ وَبِهِ يَعْدِلُونَ

Ve mimmen halâknâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn.



Meali



Yarattıklarımızdan, hakka sarılarak doğru yolu gösteren ve hak ile adaleti gerçekleştiren bir topluluk buluncakdir


(Sadakallahul Aziym A'RAF Suresi 181. ayet )


Zirve 1 Kişilikdir kardeşim, Zirvenin sahibi Zirvedeyken, Oraya ne Abdülbakisi ne Tayybi nede Cübbelisi oturabilir.

ey Abdülabaki ve sofileri sizde gikinizi cikarmaycaksiniz, sen yetişdirdigini omzuna almak ile sorumlusun ve ordaki zirveyi gören ben isem ve omzune basip cikdiysam sen alltaki görevini ifa et, ve kuleyi saglam tutmaya bak, yoksa bu kulenin üstüne birini daha cikarmaya kalkarsan, bu kule devrilirde, sende, bu da o da şu da heder olur,

bu rüyada burda biter The End kiyamet olur, anladinmi sesini kis otur yerinde şimdi.

---oOo---

Ve ihsan makaminda öyle her an Allah görülmez, ve aynen muhammed gibi, o gitdi gördü geri geldi, ve artik O nun her an gördügünü bildi, fakat o onu her an görmedi, ve görüyor gibi amel etdi, ve bunun bir misalide, ben Allahi görüyor gibi nasil amel ederim: ben sendeki Allahi görüpde, sana ona göre muamele edersem, öyle yapmiş olurum. mesala sen hakim isen ben seni görünce, ve yine mesala benim hakim ile bir işim varsa, sen benim hakkimda karar verceeksen, ben sen karar vereceksin diye degilde "Hakim olan Allah bana ne karar verecek" diye düşündügümde, sendeki Allahi görüp, sende, Allahin Hakim isminin tecelli ettigini bilipde, sana öyle davrandigimda, o zaman hakim olan allahin beni gördügünü, ve bana ne hüküm verecegini düşünmekle ihsan makaminda bir an bulunmuş oldum, sende bana: hakim isen, benim hakkimda bir karar verecegin zaman, Hakim olan Allah, bu Raşid hakkinda ne hüküm verirdi diye düşündügünde, ve öyle Adelet ve hikmetle bana hükmettiginde, o zaman ikimizde ihsan üzre olmuş oluruz. ve ben her zman senin için bunu düşünmem, cünkü, senin ismin Hakim Ahmet bey ise, ben bir an senin hakkinda o tefekküre vardim, ve sendeki Allahi gördüm, amma belki iki saat sonra, o tefekkürde olamayabilirim, cünkü zirvede, ihsan makaminda cikip oturulmaz, oraya cikarsin inersin, o yüzden, iki saat sonra ben sana yine "hakim olan allah" demeyebilirim, ve derimki falanci ahmet bey veya filanci fatmanin kocasi, Hakim Ahmet bey diye düşnür, ve senin o makamini unutur öyle muamele ederim, cünkü her an seni öyle"Hakim olan allah" diye düşününce, eger senden bir densizlik zuhur ederse, o zaman inkara giderim, ve haşa huzur Allahi edebsizlik etmekle itham etmiş olurum. ve insan cigdir her an bir dengeszilik edebilir, bir günah işleyebilir, halife oldugunu unutabilir, nitekim havva ile Ademde unuttular halife olduklarini, ve hata etmedilermi zaten. haa burda büyük SIR onlar hata edince cürmünüde cekdiler, cezaya layik oldular ve atildilar cennetden, o sonraki durum amma, ve ihsan tefekkürü bir anlikdir, o makam her an meşgul edilmez demekde budur , yoksa seni her ano makmda diye öyle tefekkür edince, senin Allahi unutugun zamanlari hesab etmemiş olurum, ve sana da şeytanin tasallut edip, bir an seni gafil birakabilcegi, ve sana allahi unutturabilcegini hesap etmemiş olurumki, bu büyük hata olur, ve şeyh mürüdlerince öyle yüceltilirki, ve gözlerinde öyle büyürki, o hic hata etmez sanilir, oysaki Adem gibi ulul azim bir peygamber, gafil kalabildiyse, senin şeyh amca ademden dahami üsütün, ahmak sofi, ahmak mürid, O da gaflete düşebilir, hata edebilir unutma bunu, ve o tefekkürde ifrat derecesine varirisan, işde (:::), ne cevizler kirar amma, dangillar onu cok yücelttiginden, hatasini gözardi ederler, ve (:::) çalsada, adam diyor ki, çalsin, çaliyor amma hizmet ediyor, köprü yaptiya, bilmem ne yaptiya, diye onun hatalarini ört bas edip, onu haala en yüce görmeye devam ediyor. ve oda artik ofurddukca ofurddu, ve nerdeyse kendini tanri ilan etcek ,bir firavunlugunu ilan etmedigi kaldi zaten ahmagin, şeyh ucmaz mürüd ucurur bu olsa gerek herhalde.


ve atalar bunu şu vecizeli amma biraz komik sözle ifade etmişler:


"Gönül düşmüş bir boka , o da, O na mis gibi koka"


Rabbim Ben ve Cemaatime, şeytanin kendi askeri olan, o hata edenlere, "temiz gösteren şeytan filtreslyle bakip" , poh ve pis mikrop, vahşi hayvan cibilliyatli, Firavun nemrut gibi dangil cibilliyatlilarida, Allah gibi görmekden muhafaza etsin.


---oOo---


أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ


''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn.

Elfatiha maassalavat.

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.

--OoO--

Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 14 Ocak 2016 Salı

Original Kar © glan

Print this item

RasitTunca-2 Zamanin Ruhu Nedir? Ve Bu Zamanin Ruhu Kimdir? (Kar©glanin 5 Mart 2016 Vaazi)
Posted by: RasitTunca - 05-29-2018, 05:24 PM - Forum: 2016 Tasavvuf Sohbetleri Arşivi - No Replies


Zamanin Ruhu Nedir? Ve Bu Zamanin Ruhu Kimdir?


(Kar©glanin 5 Mart 2016 Vaazi)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الرُّوحِ قُلِ الرُّوحُ مِنْ أَمْرِ رَبِّي وَمَا أُوتِيتُم مِّن الْعِلْمِ إِلاَّ قَلِيلاً


Sadakallahul Aziym İSRA Suresi 85. ayet

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve yes’elûneke anir rûhı, kulir rûhu min emri rabbî ve mâ ûtîtum minel ilmi illâ kalîlâ


Meali :

Sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki: “Ruh, Rabbimin bileceği bir şeydir.Bu konuda size pek az bilgi verilmiştir.”

Sadakallahul Aziym İSRA Suresi 85. ayet

---oOo---

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem

Yahudilerden bir gruba uğradı. Onlardan bazısı: "Muhammed'e ruh hakkında sorun" dedi; bazısı da: "Sakın sormayın, hoşunuza gitmeyecek şeyler işitirsiniz" diye aralarında konuştular. Sonunda kalkıp: "Ey Ebu'l-Kasım bize ruh'tan anlat, (ruh nedir?)" dediler. Resulullah (sav) bir müddet sessiz durdu. Ben anladım ki kendisine vahiy inmektedir. Sonra okudu: "Sana ruhtan sorarlar; de ki, ruh Allah'ın emrinden ibarettir. Size onun hakkında az bir ilim verilmiştir" (İsra, 85). Bir rivayette: "Onun hakkında az bir ilim verilmiştir" denmektedir. A'meş: "Bizim kıraatımızda böyledir" demiştir.


Rivayet Eden:
İbnu Mes'ud

Geçtiği Kaynaklar: Buhari, İlm 47, Tefsir, Benu İsrail 13, İ'tisam 3, Tevhid 28, 29; Müslim, Münafikun 32, (2794) Tirmizi, Tefsir (3140)

îbn-i Abbâs'dan ruh soruldu. Dedi ki:

Ruh, Rabbimin ermindendir. Siz bu meseleye kavuşamazsınız. Onun için âyet-i kerimenin üzerine bir şey ilâve etmeyiniz. Ancak Allah'ın dediği, peygamberin bildirdiği gibi deyin: «Size ancak az bilgi verilmiştir.»

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

اللَّهُ يَتَوَفَّى الْأَنفُسَ حِينَ مَوْتِهَا وَالَّتِي لَمْ تَمُتْ فِي مَنَامِهَا فَيُمْسِكُ الَّتِي قَضَى عَلَيْهَا الْمَوْتَ وَيُرْسِلُ الْأُخْرَى إِلَى أَجَلٍ مُسَمًّى إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

Allâhu yeteveffel enfuse hîne mevtihâ velletî lem temut fî menâmihâ, fe yumsikulletî kadâ aleyhâl mevte ve yursilul uhrâ ilâ ecelin musemmâ, inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn.

Sadakallahul Aziym ZUMER Suresi 42. ayet

Meali :

Allah, (ölen) insanların ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır. Ölümüne hükmettiklerinin ruhlarını tutar, diğerlerini belli bir süreye (ömürlerinin sonuna) kadar bırakır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.

Sadakallahul Aziym ZUMER Suresi 42. ayet

"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"

Yolculugumuza başliyoruz :

Hadis-i Şeriflerde Ruh:


“Ruhlar toplu cemaatlerdir. Onlardan birbiriyle tanışanlar kaynaşır, tanışmayanlar da ayrılırlar.”

(Buhârî, Enbiyâ, 1; Müslim, Birr 159)

“Şüphesiz sizden birinizin oluşumu, annesinin karnında kırk günde toplanır. Sonra orada o kadar bir müddette (yani kırk günde) aleka (yapışkan madde) haline gelir. Sonra, o kadar bir zamanda mudğa (bir parça et) olur. Sonra Allah ona bir melek gönderir. Meleğe; ‘amelini, ecelini, rızkını, şakî ve saîd olacağını’ yazması şeklinde dört kelime emrolunur. Sonra da ona ruh üfürülür.”

(Buhârî, Enbiyâ 1, Kader 1, Tevhîd 28; Müslim, Kader 1; Ebû Dâvud Sünnet 16; Tirmizî, Kader 4; İbn Mâce, Mukaddime 10; Ahmed bin Hanbel, I/382)

“Mü’minin ruhu çıktığı zaman, onu iki melek karşılar, yukarıya çıkarırlar. Gök ehli; ‘Yer tarafından güzel bir ruh geldi. Allah sana ve yaşattığın cesede salât (duâ) etsin’ derler. Peşinden onu Rabbine götürürler. Sonra, ‘bunu sınırın ötesine (sidretü’l müntehâ’ya) kadar götürün’ diye buyurulur. Kâfirin ruhu çıktığı zaman gök ehli; ‘Yer tarafından pis bir ruh geldi’ derler ve ‘bunu sınırın sonuna (Cehennem’e) kadar götürün’ diye söylenir.”

(Müslim, Cennet 75, hadis no: 2872, 4/2202)

“Biriniz öldüğü zaman sabah akşam ona oturacağı yer gösterilir. Eğer cennet halkından ise cennet halkındandır (orası cennettir); eğer cehennem halkından ise cehennem halkındandır (o makamı cehennemdir). Ona: ‘İşte Allah seni kıyâmet günü tekrar diriltinceye kadar oturacağın yer burasıdır’ denilir.”

(Tirmizî, Cenâiz 70)


Bedir savaşında Kureyş ölüleri, bir kuyuya dolduruldu. Allah’ın Rasûlü, kuyunun içindeki ölülere hitap ederek: “Ey falan oğlu falan ve ey filân oğlu filân, Allah ve Rasûlü’nün size vaad ettiklerini gerçek buldunuz mu? Ben, Allah’ın bana vaad ettiğini gerçekleşmiş buldum” dedi. Hz. Ömer: ‘Ey Allah’ın Rasûlü, ruhsuz cesetlere nasıl hitap ediyorsun?’ diye sordu. Rasûlullah: “Benim söylediklerimi, siz onlardan daha iyi duyamazsınız. Fakat onlar cevap veremezler” buyurdu.

(Müslim, Cennet 76-77; Buhârî, Cenâiz Bâbu Mâ câe fî azâbi’l-kabr)

“Kişi kabre konulup arkadaşları yanından ayrıldıklarında, onların ayak seslerini duyar. İki melek gelip onu oturtur, ‘bu adam, yani Muhammed (s.a.s.) hakkında ne diyorsun?’ derler. Mü’min: ‘Ben onun, Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna tanıklık ederim’ der. Ona: ‘Cehennemdeki yerine bak, Allah onu cennete çevirdi’ denilir. O kimse her iki makamı da görür. Münâfık ve kâfir ise bu soru karşısında: ‘Bilmiyorum, insanların onun hakkında söylediklerini söylüyorum’ der. Ona: ‘Sen anlamadın ve okumadın (ne kendin gerçeği anladın, ne de bilginlerden sorup öğrendin)’ denilir. Ve demirden coplarla ona vurulur. Adam öyle bağırır ki, cinlerden ve insanlardan başka herkes onun sesini işitir.”

(Buhârî, Cenâiz Bâbu Mâ câe fî azâbi’l-kabr; Ahmed bin Hanbel, III/26)

Allah’ın Rasûlü, ümmetine, bir kabristandan geçerken:

“Esselâmu aleyküm dâre kavmin mü’minîn (Selâm size ey mü’minler yurdunun sâkinleri)” şeklinde selâm vermeyi emretmiştir

(Müslim, Cenâiz 102; Ebû Dâvud, Cenâiz 79; Nesâî, Tahâret 109; İbn Mâce, Cenâiz 36)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّاهَا

Ve nefsin ve mâ sevvâhâ.

"Nefis ve nefsi düzeltene and olsun"

ŞEMS Suresi 7. ayet

ALINTI

Biz peygamberlerin ve îmamlann bedenlerini görmedik. Fakat açık bir şekilde bilgimiz de belirle-niyorlar. Ve bu belirlenme mücerret bedenlerinin evsafından değil­dir. O, belirme onlar hakkında bildiğimiz ruhani vasıflardır.

Sen görüyorsun: İki kardeş son derece birbirine benzedikleri halde ruhları arasında son derece ayrılık var.

Çirkin bir beden ve iğrenç bir şekil görüp de onda o şekle uy­gun bir ruh bulmamak çok ender oluyor. Yine vücudunda bir afet görüp de ruhunda ona uygun bir afet görmemek çok enderdir. Bu­nun için feraset sahipleri insan hallerini bedenlerinin şekillerinden öğrenirler.

Güzel bir şekil cemalli bir suret mütenâsip bir beden görüp te onda, ona uygun bir ruh bulamamak çok enderdir.

Melekler taşıdıkları bedenleri olmadığı halde birbirinden ayırt edilirler. Cinler de öyle... İnsan ruhlarının ayırt edilmesi tarik-i evlâ ile olur.

ALINTI SONU

Daha önceki sohbetlerimizde bahsettigimiz, "Ruh Babasi" bir bebegin annesi ona hamileyken, senin bir oglun veya kizin olcak ve bu bebegin ismini "... flanca" koy diyen birileri oldugunu, ve onu annein rüya sandigi ve fkat gercek rüya olan bir rüya ile rüyalandigini yazmişdik söylemişdik. ve işde o kimsenin ,o bebegin "Ruh Babasi" oldugun u söylemişdik. ve o yaklaşik 40 ile 80 günlük olunca, o bebege ruh babasi gelir, ve ruh babasinin görevi, bebegin anne karninda dürüyen bebegin, ruh yolunu (nefes ve oksiejen yolunu) ve dübür yolunu yani barsak yolunu acmak ile sorumludur. ve öyleki bunuda daha önce ruh bahsinde bahsettik. ruh demek "ve nefahte" ayeti ile sabit olup icine oksijen girmeyen bir bedende can yokdur, ona oksjien girip cikmaya, yani nefes almaya başladigi an can kazanir, oysaki anne karninda nasil nefes alcak, işde orda onun nefes yolunun, ve yani nefes borusu, ve cigerler, ve agiz yolu, ve burun yolunu acmak ile sorumnlu olan, ruh babasidir. yani ruhunun yolu yani nefesinin yolunu acmak ile sorumludur. ve yine bazi ruh babalari vardir, onlarda onun dişlerini döşemek ile sorumludur ki, o babalarin misiri yerken dökmeden yemiş olmalari onun(cocugun) dişlerini döşemeleri demek olur. ve eger cok tanesini dökerse bir misirda, o zaman onun dişlerinden, ne kadari dökülcegini gösterir, saglam kalanlar, yedikleri saglam dişlerini ve fakat döktükleri ise, eksik veya sonradan dökülcek olan dişlerini, o yerken döşemiş olur.

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Bir Hadisi şerifte buyurdular

” Ben Latif bir cevher idim. Arşın etrafını dolaşıyordum. Allahu Teala bana nazar eyledi. Sıkıldım ve terledim. Benden yedi damla ter düştü;
Allah-u Teala
birinci damladan Ebu Bekir´i
ikinci damladan Ömer´i
üçüncü damladan Osman´i
dördüncü damladan Ali´yi yarattı.
Beşinci damladan Gül
Altıncı damladan Pirinç
Yedinci damladan Kabağı yarattı.”

--------------

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Bir Hadisi şerifte buyurdular

"Pirinci dökmeden yiyin"

(Hadisi şerif)

ve pirinci daha önce yazdik yarasayi temsil eder, yarasanin dişlerini, ve yine yukardaki hadisde gösteriyor, hz Ali esedullahdir ve aslan ve kaplan, kurt, köpek dişleri gibi sivri dişlileri temsil eder ve diyor muhammed: beni ilk tasdik eden kuş yarasa kuşu yani, isa kuşu veya, isa ben gelmeden beni tasdik etdi demek istiyor, ve yine Hz Ali Kerremallahu veche, ilk kabul edip ikrar edenlerden, yani aslanve pirinc dişli hayvanlar cinsi, ve insanlardaki ise köpek dişi denen sivri dişleri temsil eder ve muhammed onlarin zayi olmamasi için dökmeden yiyin dökersenizde toplayip yiyin dmek istedi zayi etmeyin dedi, yani köpke dişleri önemli diş ve onlar insanda zayi olan diş olmasin dedi amma, bunu kac kiş anlaybilcekdi ki o devirde, kim anlayacakdi, şimdi dahi o makama cikmamiş, bu konuda cahil olan birisi anlamaz.

yine başka bir ruh babasida, onun saçının sıklığını kalinlığını kivircigini, yahut dik kafalami olcak, mülayimmi olcak, biride onu ayarlamak ile sorumludur. artik kirk gün ile 80 gün veya 3 ay arasinda, sira ile ruh babalari anneye dahil olur,ve onun (dogacak Cocugun) vücdunun bazi özelliklerini yapmak ile sorumludurlar, ve yine bu işlemi her ne yaratan Hak Teala olsada , anne karninda da, annenin rahmi yapsada, işde onun manevi olarak oluşmasinda ruh babalari sorumludur, ve 80 günlük oldugundaveya3 aylik oldugunda artik onun bedeni tamamlanmiş olur, ve onun icine nefes üflenir, ve melek gelir ona oksijen üfler, ve artik o nefes alip vermeye başlar, ve kalbi atmaya başlar, o oksijeni vücuda pompalamaya başlar, kan ile vücüda oksijen pompalanir can ve ruh kazanmiş olur.

işde vücudun her oragani için bir adet nebat (Bitkisi) vardir, o nebatin yenmesi icilmesi ile, o aza(organ) oluşturulur, yine vücudun her azasi için bir babasi vardir, hani derlerya saclari falanci gibi, filanci gibi, dişleri bilmem ne gibi, işde onun ruh babasinin ne olduguna bakar, balikmi inekmi, danami, kocmu, koynunmu? onun dişlerini yapan baliksa, baliga verildiyse o ruh babaliga kemaline ermiş bir balik cibilliyatli Ruha babasi eger prana baligiysa, işde "Hawkings" gibi oluverir, işde o yüzden insan evrimle falan olan degildir, insan ulvi ruhlarca can ve ruh kazanan bir varlikdir. hayvanlar maymun olsun, tilki olsun, aslan, kaplan, börtü, böcük olsun onlar hepsi birer sifattir. bir azanin insandaki bir organinin ve veya duygusunun sifatini temsil ederle sadece. ve maymun ve muz: sadece insandaki kol oranini ayarlayan bir ruh babasinin sifatidir. ve o anne karnindaki cocugun kol uzunlugunu ayarlamak ile sorumludur, o (muz ve maymun) kemelata ermiş, yani muz cikita muz bir anne veya baba, o cocuk ruh babaligi, yapinca o cocugun kol orani ayarlanir. yine eger o cocukda, ruh babasi gibi bir maymun sifatinda olcaksa, ve meyvasi muz olcaksa, o zaman onun zekeride muz zekeri olcakdir. Allah maymunda da teceli eder, ve onun erkeginde de zeker ve rahman vardir. Maymunda tecceli eden rahmana, yani Maymundaki Zeker olan Allaha "J Rahman" denilir ve yani "banane jo" yaz google görürsün nedir banane Jo lar. onun zeker büyüklügünü ayarlar. ve yani Hz Ali Zülfikar ve "Y Rahman" veya "Y "Yarah yani Y catal zeker oldugu gibi, banane jo larda "J yarah" " J Rahman" demekdir. ve yani sertleşmeden önce aynen muz gibi aşagi sarkan, ve fakat sertleşince insanin ilerisine önüne dogru degil, aynen J deki gibi, muzu ters cevir, önden hafif bir kavis ile cikip, dikey, yani vertikal dik duran ve aynen dünyanin ekseni kadar bir aci ile dik duran "J Zekerli" cocuklar olur. yani "muz yarah" muz rahman veya maymun aileside, jungle ailesinden bir fert olur, ve her harfin bir zeker tipi vardir,ve bir meyva bitki ve nebati temsil eder. ve rahmanlar da yani (zekerlerde) rahimlerde, kadinlar ve erkekler, yani kiz cocuklar, ve erkek cocuklar bu grublara münhasiran: kol, kanat, sac, kaş, agiz, veya diş gibi özellikler taşir. ve yay burcu için agzi geniş bir cibilliyattir, aynen ok ve yaydaki yay gibi. Harflerden ne yaya benzer D harfi Yayi temsil eder, ve eger, o cocugun agzinin ruh babasi bir yay burcuysa, o kimse, yani kemaline ermiş bir yay ise onun anne karnindaki agzini ve büyüklügünü yapmak ile sorumlu olunca, ona bir adet D agiz verir, ve kaderine bir D yazilir, ve ve isminde veya soy adindan bir adet D Bulunur ya "d" olur yada "D" olur onun agzi,.........

---oOo---

Bir kac dangil diyorki neymiş insan maymundan gelmişmiş.

Allah demiyormu Kuranda, Yaptiklari Hata yüzünden dünya attik onlari(Hz. Adem ile Hz. Havvayi) diye,
Dünya sifir kilometre hicbirşey daha icad olmamiş, öyle takim elbise fabrikasi hatemoglu altin başak daha kurulmamiş, Hz Ademin kişin sirtin alacagi bir sakkosu yok bir palto icad olmamiş, neyle sogukdan koruncak, mamutlar (fillerin ilk versioynu) kuzey kutbunda yaşarlarken onlar tüylüymüş, cünkü yöreye ve mevsme ayak uydurmuşlar, soguga karşi üzerlerine tüy üretmiş vücutlari, mevsime uyum saglamişlar .sonta büyük soguk buzul devri olunca, ordan aşagiya inen göc eden fille,r bu sefer sicak afrika hindistan gibi bir yere inince, ne olcak sicakdan terlememek için, mevsiem uymuş, bu sefer ciplak olmuşlar, yani kil dökmüşler. peki bunu biliyorsan niye Ademin hartemoglu paltolya cennetten inmedigini bilmiyon ahmak. "Kylie Minogue" gibi konsere gittgi yere bir konteyne elbise eşya götürcek kadar elbisesi eşyasi yok. bir yol yok yolak yok, ne olcak onun vücüduda kişin sogukdan üşümemek için KILLANDI tabikine, ve ne derler Erkegin KILLISI Ademden kadininki ise AYIDAN duymadinmi bunu sen.
ve yine neymiş cilali taş devriymiş, lan angut demir daha cikarilmamiş, demirin nasil işlencegi bilinmiyor, SIFIR kilometre dünya diyoz işde angut, öyle olmasina ragmen akilini caliştirmişda, mizragina taş baglayip avlanmiş, lan angut adem ile hava cennetten kovulup dünya inince senin köşedeki bakkal amca yok, merkezdeki market gibi marketi bakkali yok, bir lokma için araycak bulcak avlancak da yiyecek, ne yapacak ya başka beyinsiz evrimci.

ee neymiş egilerek yürüyormuş maymun gibiymiş, lan dangil ,Hz Adem avalanirken gördü, aslana bakti kaplana bakti, nasillar onlar, hepsi egilik vaziyette, nasil avlaniyorlar bakti gördü, oda avini yakalaycak koşcak, insan aynel yakin, görerek taklit ederek ögrenen bir varlik, bir insan gördügünü taklit edebilen varlik, bakti kaplan böyle kedi böyle bilmem kim böyle davraniyor, ne yapcak oda egildi belkide, degilmi, sonra bir bir ihtiyaci olan şeyleri icad etttikce dogruldu dikildi giyinmesini ev yapmasisni ögrendikce gelişdi işde. yani buna maymundan gelim denirse, söyle şimdi de görelim maymundan geldigni iddida et görelim .

---oOo---

[attachment=38469]

ve Tassvvuf derslerimze kaldigimiz yerden devam ediyoruz ve en son raziye ve marziyeden bahsettik ve geldik "mürşidi Kamil" veya "Nefsi Kamil" ve "Nefsi Kamileye"

Nefsi Kamil - Nefsi Kamile Nedir?

Öncelikle Nefis demek Vücut Denilen Araba veya Motoru süren sürücü ,

şoför Manasindadir. ve Bu Motor ve araba yaptiklarindan hesaba çekilcek

olduğu için,

onun sanki yabani bir at misali, üstüne binip güzel işler

yaptirilabilmesi için, önce terbiyet edilmesi gerekir.Yani sürüş

kurallarini ögrenmek gekekir. ve burada islamin şartlari olan namaz ve

oruç devreye girer, ve işde oruç ile insan önce nefsine gem vurmayi,

yani nefis atina, motoruna gem vurmayi, veyahut arabasinda, nasil fren

sistemini kullanmasi gerektiğini öğrenir. ve oruç ile yemeye helal olan

birşeye gem vurulur. daha sonra cima ya gem vurlur, yani frene basmasi

öğenilir. ve bunu öğrenince, artik insan islamin haram ve yasak dediği

durumlarda, frene basip nefis atinin gemini çekerek onu durdurur. ve

nefis kazandiği derece ile makam kazanir ve terbiyet ehli olur. ve işde


Nefsi Kamil - Nefsi Kamile Nedir? Denilince

Nefsi Marziyeye ulaşmiş, ve Allahin Razi oldugu yeri ögrenmiş bir kul, artik Allahu Tealanin isimleri ve sifatlarinda kemala dogru yolculuguna başlar. ve önce ona Rahman nedir ögretilir, yani zeker ve erkeklik babalik nedir ögretilir, eger insan veya o sofi, o mürid, bunda dangillik edip anlamazsa, kadinsa kocasi babasi elinden alinir, ve babasiz veya kocasiz kalir, cocuklarina hem ana, hem babalik yapmak durumunda kalir, ve babalik neymiş ona hakkal yakin tattirirlar azizim, öyle vay baba işde cocugu dogurtan adam diye yüzeysel bir bilgi degil, bizzat yaşarsin baba neymiş rahman neymiş, veya baba olarak dogarsin bir ömür babalik yapip bizzat baba olrak hayata, insanlik alemine cirak cikarsin, yada senin elinden o alinir ve, bak bakalim o olmayinca neler oluyor, ve sonrada, haaaa rahmanin görevleri şunlarmiş, keşke (rahman) bababimiz yaşasaydi, keşke kocam yaşasaydi diyecek vehamete kadar düşersin. ve eger anlamazsan senelerce öyle sürünürsün hem baba, hem ana olmaya devam edersin. ögrenmeyen geçemezki ikinci basamağa. ve ikinci basamak annelik yani rahim, yine anneligi rahimligi kolay bişey sanan dangillardan, karisi kizi elinden alinirda, mahrum edilirde, yahutta cocugu olmaz, annelik nedir bilmez, kapi kapi doktor doktor cocuk ararda, ne baba ne anne olabilirler, cünkü ne rahim (Anne) nedir bilir nede rahman (Baba) nedir bilir, ve sonunda öyle hale gelirki,mesala bir KIZIM olsunda isterse toprakdan olsun ve ya mesala bir baba erkek Temili misal ile "Ali" oglum olsunda isterse toprakdan olsun diyecek acziytee düşer. ve bir bardak su vercek kimse bulamaz. ve hem anne, hem baba, hem cocuk ,hem ebeveyn olmuşdur. ZITLAR ancak yoklugunda kavranabilir kurali geregi, bu yüzden elinden alinanin kiymetini, elinden gidince, o zaman anlar. eger bu köprüyüde aşabilirse, anne nedir rahman nedir rahim nedir, görevleri nedir, anlayinca bu sefeer , el alim ismi gelir. ve bilginin önemini anlayacak amma, bilgi olmadan hicbirşeyin, ne oldugunu kavrayamaz, ve cahil olur, ahmak olurda, kafasini taşlara vuran ahmak olurda, "onlar kördür sagirdir,.." ayeti ile bilginin kiymetini bilmeyen, allahin el alim ismini anlamayan, dangillerdir onlar yani ahmak takimi, ve böylcee artik her gün, her an, yeni bir isimde yeni bir sifatta yolculuk edilir, ve bunun sonu hududu yokdur, el hakim ismine gelince, mesala seni bir hakimin yanina verirler, bak kulum ben hakim olunca, ne yaparim bak gör ögren denilir ona, ve hakimin yaninda cirak cikar. eger orda hakim olupda, hak yemeyi ögrenirse, yalancilarin avukati olur, dangillarin sözcüsü olur, kafirlerin yardimicisi olur, ve sinifda kalir, ikinci hayatta ona o yedigi haltlar, yaptgi haksizliklar taddirilir, ve atarlar sucsuz yere hapse, ve seenlerce orda adalet ve dogru hakim bekler, senmisin allahin adaletine ve hakim ismine dangillik eden, ve yine Raşid ismini ögrenecek ögretmen ederler adami, Allah nasil ögretmenilk eder ögrenir, ve eger ögrenemezse, bunu anlamazda ögretmenlige raşidlige hiyanet ederse, iliminin zekatini verip, insan vce cocuk yetiştirmezse, başina adami ögretemen veya mürşidi kamil ederlerde, bir ömür insan yetiştirmek durumunda kalir, insan deveya hendek atlatamazken, dangillere, ahmaklara, cahillere, laf söz anlatcan, adam etcen diye, bir öbür boyu debelenir durur.

ve böylece insan, işde Allahin ismlerinde mahir olunca, ve bu nefsin iki türlü boyutu vardir bir "nefsi kamile" birde "nefsi kamil" yani aynen bir rahman erkek ve zeker cikintili, ve birde rahim girintili cukurlu, bir dag ve bir göl veya deniz gibi oldugu gibi, nefsi kamil erkek, versiyonu ve kamile ise cukurlu, ve eger kamileyi ögrencekse,yani dişi SADIK degil SIDIKA yani yeni versiyonu onun dişi ve kadin olcakdir. ne zaman kamileye erdi o zaman bir kiz cocuk olarak dogar artik. veya nefsi kamil e erdi hep erkek olanlarda ilerledi, yani rahman kamil ,sadik SIDIKA, rezzak, rizika saffet safiye, gibi dogacagi versiyonu onun kemal buldugu veya anlayamadigi takildigi yerde, daha iyi anlamasi için, dangilliginin gitmesi için, yeni versiyonu, o isimde olur, yani saf ve temizligi mi anlamadi onu saffet veya safiye eder dogurtur bir anadan Allahu Teala de, temizlik saflik nedir ögretirler, ve yeni versiyonda temizlik hastasi olur cikar,......
ve böylece Allahin herşeyi ciftler, zevcler, ZIT kutuplar halinde yarattigi hikmeti aciga cikar, ve insan ya dogacagi yeni versiyonu olan bir erkek cocukla kemala erer, yada kadin ve dişi KIZ cocukluga erer. ve seyri süluk artik, onun kemalatina bakar, hangi dersden sinifta kaldigina bakar, hangi dersden zorlandiysa, ve sinifda kaldiysa, o ders ve o isim ile dogar, ve ona bir ömür boyu ögretilir artik.
ve Allahin milyonlarca isimi ve sifati vardir ancak, Allah bunlardan 99 için bunlar, en güzel ismlerimdir buyuruyor, ve bunlari "(esmaül hüsnayi) ögrenen(yaşyan tadan) cennete yol bulur" dedi muhammed, yani anne karnina gecip dogar demekdir.

Rabbim bu makama ulaşinca, DANGILLLARDAN, ahmaklardan, cahil cühelalardan olmakdan muhafaza buyursun hepimizi.
ulaşabilirsniz bu makama makaminiz mübarek olsun.

[attachment=38468]

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

أَلَمْ أَعْهَدْ إِلَيْكُمْ يَا بَنِي آدَمَ أَن لَّا تَعْبُدُوا الشَّيْطَانَ إِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُّبِينٌ

E lem a’had ileykum yâ benî âdeme en lâ ta’budûş şeytân(şeytâne), innehu lekum aduvvun mubîn

Sadakallahul Aziym YASİN Suresi 60. ayet

Meali:
“Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?”
Sadakallahul Aziym YASİN Suresi 60. ayet
Sinusu ve cosinus : Dairenin icindeki biri digerine ters duran acilar, amma icindeki aci
Tangent : daireye teget olcan bir noktanin acisi
Cotangent: Dairenin dişindaki bir noktanin daireye acisi.
coook önceki vaazlarimizda bahsettgimiz gibi cinler tangent varliklar, insanlar yine bir nevi tangent varliklar yani dünyaya teget duran, yani dünyanin üstünde teget vaziyette yürüyor, teget dünyaya degiyor, yine havanlar tangent yani düyaya degiyor vaziyetteler, yine cinler de öyle amma onlar dünya atmosferine teget olan ucabilen canlilar, ve kuş ve böceklerin ucanlari gibi kanatlilar, ve yine dünyadan kopup gezebilen her canli yine cotangent ile hesabi yapilan varlik. ve dünya dişi her varlik dünya cotangenttir. yine kuşlar böcekler ucunca cotangentirler,resimdeki yine kirmizi renktekiler "sinus30° = cos60° " eşittir öyle olunca magma ve ateş şeytan grubu sinus yani dünyanin icinde ve dibinde olanlar ve sinus ve nebisler ise, yani bitkiler, ve yeşil olup dibden yüze cikanlarin acisi. ve yine balik cinsi ise "Cenis" ve "Danis" ve "Deniz" acisi ile hespalanabilen varliklar. yani derinde dibde ve fakat yüzebilen veya hareket edebilen canlilar. ve her sinusun bir tane cosinusu var demekdir. ve her tangentin, bir cotangenti var demekdir. bu öyle olunca, dünya dişindaki her varlik cotangenttir dünyaya, öyle olunca bu bir yildiz olsun, veya gezegen olsun, ve o dişdaki gezengendeki bir canli olsun, yine bize ve dünyamiza cotangenttir, ve şeytan aleyhillane dünya dişi bir varlikdir, veya varliklardir, onlarin dünyada bedenleri yokdur, ve kötü ruh dedigimiz karanlik enerjilerdir, duman ateş ve radyoaktivite gibi dalga boyutunda yapilari vardir, ve onlar bizim gibi bir bedne sahip olmadilkarindan, ve bize düşman olduklari kuranada sabittir yakurdaki yasin suresindeki ayet ile sabitir. ve öyle olunca geri zekali bilim adami başina belami ariyon, dünya dişi varliklar cotangent ve şeytanlar, veya melek cinsi ulvi ruhulu varliklar demekmiş, öyle belanimi ariyorsun sen, cotangent varliklara ulaşmaya calişiyorsun, haydi iyi meleklere rastladik diyelim, birde cotangent ve radyoaktivete cinsi, duman cinsi, şeytan cinsine rastlarsak!! zaten onlarin ucup gelenlerinin yaptigi nanelere bakda gör, onlar aduvvun mübindir, diyor Allah, cok cetin düşmandirlar diyor. kime düşman insan soyuna, irkina düşman. ve öyle olunca. onlarin bu dünyada bir bedeni olmayince, cotangent olunca, temsili misal ile "Kabil" in icine girer "Habili" öldürür, veya öldürtür. yine amerika olur hiroşimaya atom bombasi atar, Adolf Hitler olur yahudileri yakar, mülümanin diyenlerin icine girer, "allahu ekber" diyerek, adam öldürür. yani insan irkina düşman kardeşim bunu anlmayacak varmi, ahmak olmak lazim anlamamak için. taa ademden beri bu soyun düşmani, ve onlari tüketmek için, icine kiran giriyor. yine kurtun icine girer koyunlari telef eder, yani aduvvvvvvvvv. cotangeeeeeeeeeeent dünya dişi yaratiklar.
peki neden amerika olduda japonyaya atom bomasi atdi? cünkü japonlardan birisi şeytana savaş acmişda, oda ona karşilik koskoca iki şehiri yakdi, yani radyo aktiv varliklar, yakdi gecdi, senmisin şeytanla iddahlaşan, ahmak, bak gör halini, onlar cetin düşman, onunla senin cüssen bir degil, baştan demedimi kendinin üstün varlik oldugunu, insanin kuru toprak oldugunu . ve Allah Ona "senide dünyadaki ekin olarak bitirecegiz dedi" ve öyle olunca onunda bir bitki hali var, yani nebis acisi var, yani sinus cosinus karşiligi olan acisi var. öyle olunca onun sinusu veya cosinus cinsinden bir karşiligi demek, işde onun bir bitki veya havan halindeki sifati demekdir. yani öyel olunca, "biber, aci biber" gibi acilik ile yakan pişiren bitkiler" , yani "Dumansiz Ateş" işte o şeytan cinsinin bitkileri ve cotangentinin sinusu cinsinden cosinusu cinsinden olan karşiliklari demekdir bu, ve insanlardan olan şeytan ve cinler varmiş, hani kabilin icine girince, kabil kötü ve şeytan askeri oldu, o kime düşman bütün insanliga düşman, kabile habili öldürttü. ardindan zaman gecdi, kabilin torunundada kabilden cikip torununa girdi,bu sefer kabili öldürttü. bu IRK sanma sana dost olur, olmaz, yarin senide katlettirir. vay vayy ahmak olmamak lazim, bu dünya dişi pis ruh cinsi, işde bütün insan soyuna irkina düşman. öyle uzayi falan arayip durmayin, başiniza bela almayin, tehlikesi cok bunlarin bütün cotantler için ayni, ve ancak ulvi ruhlar cebrail mikail gibi, onlar zaten insanligin hayrina ugraşan, ve yardem eden ulvi ruh taşiyan canlilar yani melke dedigimiz varliklar. onlarda yine bedensiz latif varliklar, işik gibi renkler halindeki nurlar halinde olan, karannligin düşmani olanlar yani.
Temsili misal ile Pekmezle tahini kariştirinca "damilla" veya pekmezli tahin olur, yeni bir ürün fakat, onun parcalari onu oluşturan parcalar onlardan ayri birşeyler degildir. o yine parcalari ile pekmez ve tahindir, ancak artik biribirene karişinca ayrilmaz ikili olmuşdur. yine insan ve tohumu cocuk, anne ve babanin karişimindan meydana gelir, ve bazi parcalarini anneden alir, bazilarini babadan, anneden aldiklari belli: yedigi ekmek, elma muz,.... onda et ve hücreye dönüyor, bunlar belli. oysaki babasi ona sadece bir meni ve tohum verdi, o zaman baba parcalari nerde hani, işde rahman veya baba parcalarida, işde o kemaline ermiş olan babalar, onun "Ruh babasi" yukarda yazdgimizi gibi hislerini aklini ve fikirleriniri, ve rizikinin nerden olcagini ömrünü, ne işle meşgul olacagini, agizinin yapisi, gözünün rengini, ve kulagi nasil, elleri ne kadar uzun, tirnaklari nasil olcak, onlari yapmakla sorumlu. bu özellikler ruh babalari tarfindan o cocuga verilir, yoksa hepsi annden hepsi anneden olurdu. halbuki anne karninda onun şekillenmesi ruhu ile alakalidir. ve olgunlaşmiş ruhalr olan "ruh babalari" sayesinde erişir. ve ruh babalarida, onun cocuk halini alacagi tam ilk 3 ay boyunca devam ederek, ve sirasi geleni, rabbim o anneye gönderip dahil eder, ve o ruh onu şekillendirir, egeeeeer süfli bir ruh ona tasallut ederse, işde ayni damillanin pekmez ve tahinden oluşdugu gibi, ruh babasi kötü bir şeytan veya şeytan askeri ve cinlerin süflileriyse, o cocukdakötü özellikler meydana gelir ve, kötü ve katil, hirsiz, yalanci zinakar, kumarci,... gibi süfli ruhlu bir insan olur. ve artik o süfli ruh babasi ona gelip gelip vesves verirde, ona, kabilse habili öldürtür gecer sonra gider torununada kabili öldürtür yani aduuuuuvvvvvvvv.

---oOo---
ZAMANIN RUHUNA gelince o MEHDi aleyhisselamdirki, Allahin 99 esmasi onun üzerinde kemal bulmuşdur. en az 99 esmasi üzerinde kemal bulmuş olan her mümin, artik ulvi ruh derecesine cikmişdir, ve zamanin ruh babalarindan bir babada o kimsedir, bazilari bir esmada mahir olabilir bir bazisi iki üc, bir bazisi 5 on, amma 99 ve üstündekilerinde mahir olan azdir, ve zamanin sahibi Mehdidir.

"alllahümme sali ala mehdi, ve ala eeli mehdi."

---OoO---

Rabbim, bu azili düşman, şeytanlar ve ordusu, yani dünya dişi cotangent yaratiklarin, süflilerinin şerrinden, beni ve cemaatimi muhafaza eylesin. cotangentlerin ulvileri olan melekler ordusu ile, beni ve cemaatimi desteklesin.

---oOo---

أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ


''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn.

Elfatiha maassalavat.

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.

--OoO--

Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 5 Mart 2016 Cumartesi

Original Kar © glan

Print this item

RasitTunca-2 isavilere et yemeyin müslümanlara, kurban kes (Kar©glanin 22 Şubat 2016 Vaazi)
Posted by: RasitTunca - 05-29-2018, 05:21 PM - Forum: 2016 Tasavvuf Sohbetleri Arşivi - No Replies


Niye isavilere et yemeyin derken, müslümanlara, Allah, kurban kes et ye diyor

(Kar©glanin 22 Şubat 2016 Vaazi)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ إِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ

Sadakallahul Aziym Kevser Suresi 1 - 2 - 3. Ayetler

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

innâ a’taynâkel kevser. Fe salli li rabbike venhar. İnne şânieke huvel ebter.

Meali :

Muhakkak ki Biz, sana Kevser’i verdik. O halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Muhakkak ki sana (nesli kesik diye) buğzeden, o kendisi ebterdir (soyu kesiktir).

Sadakallahul Aziym Kevser Suresi 1 - 2 - 3. Ayetler

---oOo---

Zeyd İbnu Erkam radıyallahu anh anlatıyor:

"Resulullah aleyhissalâtu vesselâm'ın ashabı: "Ey Allah'ın Resulü dediler, bayram günü kesilen şu kurban nedir?"
"Bu babanız İbrahim aleyhisselâm'ın sünnetidir" buyurdular. Ashab: "Pekiyi, kurban kesmede bize ne gibi sevap var ey Allah 'ın Resûlü!" dediler.
"Kurbanın her bir kılı için bir sevap" buyurdular. Ashab tekrar: "(Kesilen kurban, koyun kuzu gibi) yünlü ise ey Allah'ın Resûlü (sevap nasıl olacak)?" diye sordular.
Aleyhissalâtu vesselam: "Yünün her bir kılı için de bir sevap var!" buyurdular.

( Hadis-i Şerif )

"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"

Yolculugumuza başliyoruz :

"Niye isavilere et yemeyin derken, müslümanlara, Allah, kurban kes et ye diyor" deyince Akla gelen dinde riyazet varmidir Sorusu olur.

isa kelimesi kuranda وَآتَيْنَا عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ الْبَيِّنَاتِ Bakara 87 de böyle gecer yani "isa, asi, sa ye, yes a" ayni kökten türeyen kelimelerdir. yine isra 8. ayette ise عَسٰى رَبُّكُمْ اَنْ يَرْحَمَكُمْۚ gecer yani bunu meal verenler umulurki diye tercüme etmişler halbuki o manada degildir. yine ayni kelime وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى yani "Ve en leyse lil insâni illâ mâ seâ." NECM-39. ayette ise " İnsan için, yalnızca çalışıp çabalamasının, gayretinin, hâlis niyetlerinin karşılığı vardır." ayetinde çalışıp çabalama mansindadir. yani isa demek gayret demek çalışıp çabalama demekdir. ve "iy sa ye" derrken ise ordaki ye ise benim gayretim manasindadir. ben diyen kim? Hüve Rabbel alemin, yani Allah isa nin ismini "benim gayretim" koymuş ve yine isra 8. ayette ise عَسٰى رَبُّكُمْ اَنْ يَرْحَمَكُمْۚ ise yine Rabbim: "benim gayretim çalışıp çabalamam" yani rabbinizin sizin için çalışıp çabalamasi size acidigindandir. mansi ortaya cikmış olur. ve yine isra suresi 7 de ise

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

إِنْ أَحْسَنتُمْ أَحْسَنتُمْ لِأَنفُسِكُمْ وَإِنْ أَسَأْتُمْ فَلَهَا فَإِذَا جَاء وَعْدُ الآخِرَةِ لِيَسُوؤُواْ وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُواْ الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُواْ مَا عَلَوْاْ تَتْبِيرًا

İn ahsentum ahsentum li enfusikum ve in ese’tum fe lehâ, fe izâ câe va’dul âhırati li yesûû vucûhekum ve li yedhulûl mescide kemâ dehalûhu evvele merratin ve li yutebbirû mâ alev tetbîrâ

Meali :

Güzel ve iyi işler tutanlara iyilik vardir, kötülük edenede bir misli kötülük. size vaadedilen ahiret vaktiniz gelince, yani öbür aleme göcünce, yüzünüzü agartacakda, karartacak olanda, nasil secde ettiginizi bilmeniz ile olur. cünkü önceki haytinizda yani dünyada iken nasmz emrettik ki, size secde verdikki, yani size topraga geri girmeyi ögrenesniz diye, yani secde işde, tavugun topragi dideklemesi eşmesi gibi, yani toprak olma hali, sonra dogrulma hali,toprakdan filiz ve bitki olup yine cikma halidir ki, işde bizim secdelerimiz, ahiretteki halimizin bitki olup ahiret topragini delip öbür yüzde bitmesi icindir, "vele yütebbiru" yani artik her iyilk ve her birrrr ve bera degerlendirlir, yani işe yarayan otlar ve yaramayan zehirli otlar gbi. iyi otXköt ot , kim bilir zehirli ot ile zehirsizleri? bir koyun cinsi bilir, birde inek cinsi, birde geyik ve keci cinsi bilir. en mahirleri koyun cinsidir, ve koc ve koyundur, ot ilminin mahirleri. iyi agac kötü agac gibi iyi meyva veren vermiyen agaclarida kim bilir, bahcevan yani kirpiler bilir. kötü zakkum meyvasi gibi burdaki, yani dünyakdaki her yaptginiz iyilik, orda oranin ( ahiret) tarlasinda biten ot gibi, yani terzinin dikişi, kadinlarin KIZLARIN kanevicesi gibi, igne bu yüzden batinca, öbür yüzden cikar, sonra döndür öbür yüzden batincada, bu yüzden delip cikar, degilmi? ve ahiret ve ölüm ve sonrasida "evvele merretin" ayeti ile bu işin kerrelerce (defalarca) oldugu aciga cikar . ve önceki kerrenizde ne yaptinizsa, sonraki kerrenizdede onu bulursunuz, dünyada eken ahirete , ahirette eken dünyasinda bulur yani. burdan kaniviceye hangi ipligi batirdinsa öbür tarafdanda, o renk ip o yüze cikar. kirmizi batipda siyah cikmaz , siyah batipda beyaz cikmaz, ne batirdinsa, neye secde ettinse, nelere taptindsa, oyanda dünyadaysan ahirtte ahirete isen dünyada yani, o ot bitecekdir.
ne birr ve bera yaptinsa, sana orda sunulcak olanda odur aziziim yani .
isa kelimesinin arapca harflerinin ebced degeri (70+10)+(60+10) yani elindeki yazili olan harfler, onun birinci versiyonda sag elde 70 yazili sol elde 10 varYaniu ondan önce meryemde iken, ve ikinci version, onun kendisinde, yani öbür yüzünde eline gecen ise sagdajki 70 , 10 fire vermiş ve 60+10 olmuş. yani gecenki vaazi hatirlarsaniz (RahmanX Rahim) Yarahman ve sonra ise Yarahim yani öyle olunca önceki versiyon rahman ise kanvicenin öbür yüzüne cikinca rahim olur yani fatma ve muhammed gibi, yahut işde ne ile tamamladigina bakar.

mesela muhammed deki harfler "mim-ha-mimmim-dal" yani başlangic mimve mimin ebced degeri 13 le başliyor, sonra bitiriş ise ha ile yani (13+8 ) ve 21 eder , ve onun yeni versionu fatima ise başdaki "fe" harfinin ebced degeeri 80 yani muhammedin "ha" si yani 8 erkek fato fatmimetüz Zehra da 80 derinlik olarak ortaya cikiyor, ve kazandiklari dünyada yaptgi amelleri ile ise, 80 derinden yüze cikiyor ve "TI "harfi ikinci harf ve ebcedi 9, öyle olunca bitkisi, yüze cikan bitkisi, yani erkek ve Hasan, veya kuranda gecen " ve enbetahe nebaten hasenen" (ALİ İMRAN Suresi 37. ayet) yani güzel yemsel bir bitki oluyor, hasen bitki oluyor. ve Hasanda ise, hasanin ha si, 8 ile başlayip, yani muhammedin o sekizi ile başlayip, kazandigi ilede "sin" oluyor ve dişli bir hayvan cibilliyatina sahip oluyor yani ot yiyen veya et yiyen bir cins Ali Zeynel Abidin hem ot yiyen hem et yiyen bir cins yani . ve sin ise 60 derinlik yani hasanin soyu 60 derinlikle devam ediyor Cemre ile yani Ateş ile, Ateş burcu bir KIZ ile, kiz olarak devam ediyor. yani ve 60 derinden cikinca, yine nun oluyor, nun ise 14 lü tabancayi kazaniyor, yani ve yine hüseyinide siz arayin bulun. ve böyle olunca meryem annemiz için meryemdeki iki mimden biri olan mimin ebced degeri 13 yani 13 lü tabanca ile başliyor, yani mehdi tabancasi ile, 13 derinlik hemen yüzde olan bir bitki 13 lü osmanli yani 1300 lü yillara kadar isa yok veya da meryem yok ve sonraki hali ise RA yani derin dipden, biri yani gelecekden gelen mehdi ra, ve ra ise ebcedi 200 ve 200 derinlikden yani 2000 ler miladi 2000 binlerin insani geliyor, ve ondan isayi dogurtuyor. yani ve öyle olunca meryem ve sonu ise mim ile bitiyor ve muhammedin birinci tabancasi yani 13 lü tabanca Fatih S. Mehmet, ikinci versiyonu muhammedin ortasindaki şeddeli mim yani "mimmim" yani tabancaya muhammed cift şarjör takiyor ve ikiye katliyor ve kalin tabanca kalin 2 şarjörlü 13 lü tabanca oluyor ve böyle olunca yani 26 li ve 1 de agzina verilen mermi 26+1= 27 li tabanca ve 27 li kadir gecesi tabancasi ve 27 li tabanca kimde hic belli olmaz arada bul, ara dur, kadir nerde hangi gecede gizli diye, veya arap ati yani 25 ve küsürü ile 26 dan rakam almiş 25,80 den abrunden edip mesala 26 li arap ati "muhammedül arabi" olarak dogmuş yani pi Sayisi ve iki "r+r=R" yapar yani iki 13 lüyü mimmim ile carpinca şeddeleyince muhammed kuvvetlendirince 27 li, kadir kiymet bilen biri olarak dünyaya gelir, ve öyle olunca sonra kazandigi, ise elde kalan dal ile bitmiş yani 4 ile bitmiş yani hemen yüzde yani hicri 4. senede dogan, daha muhammed ölmeden dogan, ölmiyen rahman (enmiyen yarah) ile, yani erkek, yani rahman, yine ölmeden devam eden, yani Allahu alem bir şehit olarak devam eden, yani erkek amma cok kücük yaşda hayata başlayan biri olarak, ve böyle olunca bizim ismimiz ise Raşit ve arapca harfleri ile R-Ş-T
birinci versiyon R 200 derinlik yani 2000 ler ve sonraki ise Ş yani daha derine daliyor 300 ler yani ve sonraki hali ise bu sefer daha derine daliyor yani T yani ebcedi 400 derinlik yani birinci versiyonu KIZ ikinci versiyonu yine KIZ ücüncü versiyonu yine KIZ yani amma ögrendi artik ve ilk daliş meryemden isa yani 2000 lerden dalip meryem vaktine derine daliyor ve derinden isayi cikariyor ve ikinci daliş birinci meryem cocugundan taaa 300 dalip bu sefer S...... cikarip geliyor, ücüncü daliyor bu sefeer daha derine taaa teeey dörtyüz derine ve ordan ise iki tane E.... cikariyor artik dalmasini ögrendi dalgic oldu bile bir tanede H.... ,........ dalmaya devam ediyor.

ve dönersek konumuza isa daki birinci hali ile 60 derinden cikan, isa ise 10 lu ölmiyen isa oluyor, ölmiyen yarah (Y Yarah yani zülfikar yarah HZ Ali olarak dünya gelir) sonra yine bu sefer yeni versiyonu ile artik ölmemesini ögrendi ve 60 derinlikden yine 10 lu isa oluyor ve gecen hafta 10 şubat Hiristiyanlarin asher mitwoch dedikleri oruca başlama günüydü, yani isa nin carmiha gerilişi ve küllerin küllere karişdigi gün ve isa birinci versiyonu ile en derine girmiş IYsay yazilir arpaca yani iy deki y ve say deki ye ile ayn ye yani "y "den sonra ne var alfebede sadece Z kaliyor dibden bir öncesi, yani ve babasi mehdiden dalmasini ögrenince, ve ayn 70 derinlikden, dalmiş ve 1970 den birini cikarmiş yani babasini, yani mehdi ve babasi isa, Terminator Arnoldun filminin ücüncüsünde olan ve isa ve babasi mehdi, ve mehdi ise meryem evladindan yeni isayi cikardi bile, yani kör dügüm gibi bu ikili yani kanavice işlesi gibi, burdan dürt o yandan, o yandan dürt buyandan cikiyorlar, ve işde isa da ölmeden önce kirk gün et yemeyin dedi, grün yiyin yeşillik yiyin dedi yani ot cinsi yiyin dedi, ve insan yedigindendir kurali ile ve ot yiyince otlardan isa vücutlara geri girdi can oldu hemen yani ispanak işde 400 Rşt nin R si 200 den daldi, ve onu yüze cikardi derinden cikip gelen, yani ispanak demir demir yani haftanin dördüncü günü amma sizin hafatanizin ücüncü günü mitwoch asher mitwoch merküüüüüüüüüüüürveya toures ve "T" nin ebcedi 400 işde dörtyüüüüüüüüz tiefe ve öyle olunca onlarda grün dönerstagda ispanak yerler, ve ispanak onlarda can olunca, o ispanak ile yine mehdi ve isa can olmuş olur, yok et yerlerse, yine et yemek islamin farz hükmünde vacibi, ve Ali nin hüseyinin şehit olcagi belli olunca, islama kurban emri farz oldu amma vacip olarak bilinir. ve kurban kes ye denildiki, yani et yiyen aslan ve evlatlari yeniden can bulsun, Hz Ali soyu can bulsun, veya isa soyu Y yarah yani zülfikar yarah, catal kilic meni olup dogsun diye, ve bizler kurban kesip yeriz, ya ismail olarak dalar muhammed ve soyu, ve öyle derine dalarki taa ibrahim vaktine dalar ve ordan ismoş olarak samuel olarak döner geri gelir ve can bulur. ve oda meni olunca dogar işde, ve öyle olunca niye isalara ve isavilere ot yiyin ve muhammedilere et yiyin anlaşildimi yani, isa vahşiler icinde et yiyenler, insan eti yiyen ahmaklar icinde et yiyen olarak degil, ot yiyen olarak dünyaya geliyor, ve müslümanlara ise, mevsim başka ve kerbela mevsim sonbahar, ve öyle olunca ot ye degil et ye emri geliyorki, sararmiş samanlardan yiyen hayvanlardan yiyip, o sararmiş otlar can ve meni olsun diye, isa nerde sakli mehdi nerde sakli belli degil yani, yani müminler ölüyü diriltirmi? diriltir, işde sararmiş saman olmuş otlari yiyen hayvanlari kesip ye emri ile, o otlar yeniden can bulup yeşermiş olur, ve isa KIRK gün sonra yeniden dirildi diyorlar, halbuki birinci versiyon, yani o dalmiş ve dalip 70 lerden...., ve isanin dalmasi ise 70+10 ve oda demek olurki öldükden 70 gün sonra ve bir de 10 günde bitki oldukdan sonraki hali var, yani 70 gün ise aşer mitwochdan tam 70 gün sonra, yani 10 şubattan 70 gün sonra 20 Nisan eder, ve 10 günde bitkinin ermesi sürüyormuş, yani öyle olunca, bu avusturyada işde palmsontag da, meyvasiz bir pamulcuk agaci vardir, onun dallarindan kesilir ve islatilir, ve ostenden bir hafta önceve onlarin yaprak cicek acmasi beklenirki, isanin geri geldigi vakti bileleim diye, ve bu sene 20 mart palmsontag oluyormuş, yani osternden bir hafta önce, ve öyleki isa elinde palm kätzchenler ile geri döndü diyorlar, yani kätzchen yani kedi otu olarak geri döndü ve bir kedi onu yedi, hani gecen haftalarda anlattgimiz ayette gecen, rabbül alemin ateşte tecceli etti ve dedi "inni enallahu Rabbel alemin" dediya, isa da işde kedi oldu ve döndü, ve mart kedilerin ciftleşme mevsimi, yine Hz isa dada alide de iki ye harfi va,r yani iysay veya aliyyun ve alideki ye şeddeli olunca yarah catal yani y zülfikar oldu, ve Hz Ali olarak dogdu, ve ben isayin dedi havarilerine gözüktü, yani geri dönmek onun toprakdan yeniden yeşermesi, ve kiraz agaci icinde yapilir ayni durum,eger palmlerde gecikmeve erken acma olursa bu sefer kiraz pamulcugu islatilir, yani islatilip dallarinin yaprak cicek acmasi yani, ve ilk yeşeren agac diye, kişdan sonra ilk yeşeren agac, ve isa kiraz olarak ölümsüzlügü kazanmiş olarak geri döner, ve yani geri dönmesini ögrenmiş olarak geri döner. ve "bu kanim dedigi vişne kiraz şurubu" yani şarap degil, üzüm ne zaman kiraz vişne ne zaman salaklar. ve öyle olunca chirst kind Noel, her yıl 25 Aralık tarihinde İsa'nın doğumunun kutlandığı Hıristiyan bayramı. Ayrıca Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş veya Milât Yortusu olarak da bilinir. ve halbuki isanin dogumu 1 ocakdir. ve öyle olunca 1 ocakda dogacak cocugun tohumunun osternde atilmasi lazimki, chiristi kind olarak dogsun, isa geri gelsin degilmi. yani 12 ay 12 den 9 unu cikar 3. ay mart olur, 10 günde daha öncesi, isa daki ye harfi ve küsürati, yani martta tohum atcan, ve öyle olunca isanin yeniden gelmesi öyle degildir, ve o christ kind olarak dogar, o görülmesi sadece onlarla havariler ile konuşmuşdur, daha önceden bunu bilmişdir ve bildirmişdir, ve dogacak cocuk 9 ay 10 gün de dogacak hale gelir, yani öyle olunca şubatin 19 u ile 21 i eder, ve ilk cemre yani cemrelerin havaya düşdügü vakit, yani ilk cemre, ilk bahar meyvasinin dünyaya inmesi, ilk dogacak cocuk, ve yani 1 ocakda dogacak cocuk, öyleki onun tohumu ilk cemrede atilmalidir ki, 1 ocakda dogsun. ve öyle olunca, havada renkli puantilerin gözükmeye başlamsi, yani güneşin yüzünü kişdan sonra göstermesi, ve havalarin isinmasi, ve işinlarin kirilmasi ile, gelirken puanti oluşturmalari, ve böylece ilk cemile, cemil, ve ugur böcüsü, yani puantili puanli elbiseliler, ugur böcügü kiyafeti, ve puanli elbise giyenler, dogal kürkü puanli olan cocuklar, yani Tam point, tam puana denilirki ve iysa daki ( 70+10 ve 60+10 ) ten point yani ugur böcüsü, rabbimin dogaya koydugu ucabilen puantili ugur böcüsü, ve böyle olunca, 10 lu tabancali veya isa 1li penisilin, bir üstü 10 lu, bir üst 100 point, 99 dan 100 point, küsürlü pointler, ve toplam olarak 10 Tam puan, veya veya 1 bütün olan tam, veya 100 veya 1000 veya 10000 gibi 1in katmanlari 1,10,100,1000,... gibi. Biz müslümnlar, ise ugur böcüsüne fatimecik deriz, ve isa ve mehdi. ve muhammedde ise Fatmacık ve Hz Ali, ve muhammedin fadime olarak dogmasi, ve onunda hasan hüseyin olarak dogmasi ve

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ

ayeti göseriyorki, insan topraga girip girip cikabiliyormuş, ve "ondan geldik, ona dönecegiz " yani toprakdan gelip, topraga dönmek, ve toprakdan ise, ya yeniden bir bitki olup kemala yol bulursa, yeniden topragi yirtar cikar ve hasense, hasen bir bitki ise, onu ya inek koyun yer ,yada elma gibi kiraz gibi,.. ise insan yer.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

فَتَقَبَّلَهَا رَبُّهَا بِقَبُولٍ حَسَنٍ وَأَنبَتَهَا نَبَاتًا حَسَنًا

Fe tekabbelehâ rabbuhâ bi kabûlin hasenin ve enbetehâ nebâten hasenen (ALİ İMRAN Suresi 37. ayet)


veya da dibe iner cehenneme odun olur. ve yüze cikan bir bitki olunca, öyle bir sertlikdeki topragi yirtabiliyor, amma öylede yumuşakki, insanin agzina zarar vermiyen bir kibarlik ve yumuşaklikda, yani kamil ve tekamül etmiş bir bitki domates, biber, ispanak, elma, armut, nar gibi, ve onlari yiyince, onlar bende sende tohum olunca, artik yeni bir ruh ile can bulur. ve yine yeniden yogurulup can bulmuş olur.

---oOo---

ve Bir başka mesele, geri dönüş ve dibe daliş, ve zaman yolculugu, zamanda geri ve ileri gitmek, geri gitmek için, ve sen annenden dogdun ve geri gidince, annene geri dönüş demek, annene ne ile baglisin, göbek bagi ile baglisin, yani dünyamizin göbegi neresi, merkezi neresi ALTIN orandaki kabe, kabenin üstünden zamanda geri yolculuk için kapi var, ve yine annene vardin, peki annene nerden geldin? babandan, baban annene seni ne ile ve nereden koydu, zeker ve sirat ile annenin rahmine koydu, ve göbekden biraz aşagisi, orasida Mescidi Aksa yani mescidi aksadan da gelecege giden kapi var. cünkü senin gelecegine, sülbüne gidersen varirsin, yani senin neslin gelecegin demek. Rahimden, rahime meni koyunca sülbün ve cocugun olur, ve rahimden cikar cenneten dünyaya gelir, kanevicenin öbür yüzünden dürtüp, bu yanda cikmak gibi, ve rahman alemi ve rahim alemi olarak ikiye ayrilir, ve rahim alemine gitmek için göbek bagini takip et, rahim alemine acilir kapi sana. ordanda ordanda geri geri geri geri gidebilirsin, veya gelecege isanin gelecekdeki babasi mehdiye varmasi gibi, işde mescidi aksadan gelcege acilan kapi, yani zeker ve rahim bagi ve annenden babana giden yol kopuk, ona sirat kurulmadan gecilmez malesef, sirat ise babanin zekeri, ve eger bir babaya varmazsan gelecege gidemezsin, bir babaya varirsan onun zekerindeki meni ve tohum ile yeni bir anneye girebilirsin, ve öyle olunca SIRAT mühim, ve inşallah yakin zamanda zamanda yolculuk keşfedilir artik.
ve yani öyle kabeyi yikip oraya füze rampasi kurun demek degildir bu, ahmak kafir. Dedikya, bu dünya bir misal alemi sen füzeyle gidemezsin, cünkü annen baban deden ölünce uzaya gitmediki, dedeni görmye gitmek için, ki füzeye binip gidesin. onlar nere gitdi. öldü topraga gitdi. öyle olunca sen burdan ona yol bulamazsin, ellibin füze yap, hic yol bulamazsin. yine gelecege gitmek için, yani senin sülbün uzayli falan degilki, sen dünyali oldugun gibi, senin coluk cocugunda dünyali olcak. o zaman sen gelecege yine, bu dünyada gidemiyorsan, arama öyle mescidi aksanin altini üstünü dangil, ordan yol bulamazsin, ellibin kaz ellibin yik, ellibin yap, sana fayda vermez. senin annene gitmen, senin yeni cocuguna anne olcak bir eş bulman, ve geri gitmek degil ileri gitmek, yine geri gitmek için ise, bende bilmiyorum amma o kapidan ölmeden gecilmiyormuş,

Hani ilyas aleyhisleam dediki:

ilyas aleyhisselam cebrail aleyhisselama dediki ben cenneti görmek istiyorum dedi rabbime bildirde bana cenneti görmeyi nasip etsin dedi, cebrail aleyhisselam cenabi mevla ila görüşdü ve ilyas aleyhisselama geldi ve dedi cennete gitmek için ölmek lazim yani ölmeden cennete girmek yok dedi ilyas aleyhisselam ne yaparsan yap bana cenneti göster ben anlamam dedi bunun üzerine rabbimizden müsade alip cebaril aleyhisselam ilyas aleyhiselama ölüm hikmetini bir başka yaşayiş ile taddirdi ve nasil bir ölüm ile öldürdü ise tekrar dirildi ve ölümü tadinca cennete girmeye hak kazandi ve cebrail aleyhisselam ile cenneti gezdiler dolaşdilar ve sonra cebrail aleyhisselam ilyas aleyhisselama dedi hadi dünyaya gidiyoruz artik dedi bunun üzerine ilyas aleyhisselam cebraile dediki ben buralari görmüşüm artik dönermiyim cile dünyasina ben cikmam cennetden artik dedi. ve Rabbimizi tebessüm ettiren olay oldu ve ilyasin nazini duyan rabbim cebraile buyurduki birak benim nazli kulum ilyasi kalsin cennetde dedi. yani ilyas ve ehli öyleki Allahin nazli kullaridirki onlari Rabbim kirmaz onlarin dilegini , üzerine vacip olmasada yerine getirir yani yeryüzünde Rabbimin nazli kullari vardirki onlarin hatrina agaclar cicek acar onlarin hatrina güneş dogar onlarin hatrina belalar def olur onlarin hatrina şekavet yurdundan saadet yurduna ilhak olunur yani.


o aleme gecmek için ölmeden mezara girmek ile olmaz, ölmedinse ellibin YIL mezarda dur fayda etmez, cünkü ölmeden seni nasil topraga kariştiracagiz, ölü topraga karişa bilir, o hali ile o alemi bilebilir. ve dalmak, dibdeki madeni suyu cikarmak icindir, eger su ve maden ve benzeri cikmayacaksa dalmanin alemi ne o zaman.
Bazilari dalarda cikmaz, bulamaz yolu azizim. onu cikarcak birisi yoksa, bir babaya bir insana, bir anneye yol almazsa, o nasil can bulcak, diplere diplere dalarsa, orda kalir cikamaz, belkide petrol olur sonra küllere karişir. veya yüze cikar ve
kamil bir bitki tatli bir meyva olur sebze olurki, insan onu seve seve yer, amma dangil bilim adamlari işde, bitkileri sebzeleri bozdu, ne oldu artik dönüş yolu sekteye ugrar oldu. cünkü cekirdeksiz karpuz, dölsüz meyva, yani gidiş var dönüş yook. Allah muhafaza yani einbahn strasse tek yönlü yol mezara giripde cikamayanlar ordusu, yahut cennete girip insan bedenine giripde, meni olmayan meyvalar yani dölsüz ümmet ,......
Kuranda Rahim suresi yok amma, bir Rahman suresi var, yani herşey o ulu yarahdan yani rahmandan cikdi geldiki, ve rahimde ondan bir parca, kadin rahmandan bir parca, cünkü havva ademin kaburga kemiginden halkolan, cok yakin, yaratmanin geri dönmenin en son haddesi gibi birşey yani, klon yöntemi gibi, yani ademin genini al ve dişi olanini klonla, havva oldu demekdir, yasal mi? hayir yasal degil amma, Allah bunun mümkin oldugunu bize anlatmiş oluyor.

Rabim , mehdi ve cemaatine, daldikdan sonra yüze cikcak bir bir bitki ye yol bulup, onda kemal bulup, en güzel tatli haliyle ermek, ve insani kamil birine yürümek, ve orda da seyri süluku tamam edip, döl olup, yeni can olarak dogmak nasip etsin, ve kanavice misali ordan dürtünce burdan, burdan dürtünce ordan cikmak icinde burda namaza niyaza secdeye ihtimam göstermek nasip etsin.


---oOo---

أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ

''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn.

Elfatiha maassalavat.

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.

--OoO--

Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 22 Şubat 2016 Pazartesi

Original Kar © glan

Print this item