Thread Rating:
  • 0 Vote(s) - 0 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Sünnet-i Seniyye Nedir? Neden Uymalıyız?
#1
Muhammed-1 

   

Sünnet-i Seniyye Nedir? Neden Uymalıyız?


SÜNNET-İ SENİYYE NE DEMEKTİR?

Sünnet kelime itibari ile yol demektir. Istılahta ise peygamber efendimizin yolu anlamına gelir ve hürmeten “sünnet-i seniyye” (çok mühim ve kıymetli olan âli yol) denilmiştir.
Sünnet-i seniye’nin menba’ı üçtür. Akvâli, efâli ve ahvâlidir. Yani peygamber efendimizin sözleri, fiilleri ve hâli sünneti seniyye’nin kaynağıdır. Bu üç menba’dan gelen sünnet-i seniyeler hüküm itibari ile de Farz, nafile ve âdât-ı hasene olarak yine üç kısma ayrılır.
Farz ve vacib olan kısmına uymakla bütün müslümanlar mükelleftir. Zira, Peygamber(asm) de Kur’an’ın emir ve yasaklarına uymakla mükellef olduğu için hem farz ibadet hem de sünnet olmuş oluyor. Mesela, farz namazlar, namazların farz ve vacib rükünleri, namazda Fatiha’nın okunması, bayram namazı, kurban kesmek gibi ibâdât, sünnet-i seniyyenin farz ve kısmındandır. Bunların İttibaında büyük sevaplar, terkinde ise, azap ve ceza vardır.
Nevâfil, yani nafile olan sünnetlerde ise namazların sünneti, duha, teheccüd gibi namazlar, ramazan ayı dışında tutulan oruçları sayabiliriz. Bu kısım sünnetlere ehl-i iman emr-i istihbabî (müstehab olması) cihetiyle yine mükelleftir. Terkinde ceza ve azap yoksa da; büyük kâr ve o sünnetin nurundan istifadesiz kalmak vardır.
Sünnet- seniyye dünya ve ahiret saadetinin temel taşıdır. Kemâlât-ı insaniyenin madeni ve menbaıdır. Konuşma veya yürüme kabiliyetini annesinin yardımıyla öğrenen bir çocuk gibi, nihayetsiz istidat ve techizatla donatılmış, binler hissiyat kendisine ihsan edilen insan, bu maddi ve manevi cihazatını keşf edip, Rabb’imizin rızası dairesinde hayra sevk etmeyi öğreten peygambere(asm) tabi olmakla mahlukatın en eşrefi olarak ahsen-i takvim vaziyetini alır.
Peygamber efendimizin beşere getirdiği hidayet müjdesini kabul edip sünnet-i seniyesine ittiba’ eden ümmetinin sünnet-i seniyeye ittiba’ ve Dîn-i İslam’a bağlılık nispetinde ulaştığı medeniyet seviyesi ve saadet her daim “Dîn-i İslâm” ve “sünnet-i seniyyeden istifade” nimetleri için şükretmeye vesile olmuştur.


NEDEN SÜNNET-İ SENİYEYE UYMALIYIZ?

Nasılki herhangi bir işe başlayacağımızda ilk olarak yapacağımız şey o işi, bizden daha önce yapmış ve o işte muvaffak olmuş şahısların, o işi nasıl başardıklarını öğrenmek olacaktır. Bu, bize kısa zamanda uzun mesafe kat’ etmek gibi bir fayda sağlayacak.
Veya bir yolculuğa çıkacağımızda, daha önce o yolda gitmiş kişilerden o yolu tarif etmelerini isteriz ki; o yolda tereddütsüz, selametle ilerleyelim..
Öyle de; alem-i ervahtan başlayıp, saadet-i ebediyeye uzanan beşer yolculuğunda en emin rehberimiz, o yolu en güzel şekilde tarif eden, tarif etmekle de kalmayıp kendisine uyanları, binler meşakkat ve imtihanlar içindeki o yoldan en selametli bir şekilde geçiren, Peygamber efendimiz(asm) ve onun sünnetidir.
O yolda gidenler, asla şaşırmadıkları gibi, o rehbere uyanlar beşeriyetin en mümtaz şahısları olarak anılmışlar, arkalarından gelenlerin de saadet kapısından girmesine vesile olmuşlardır.
“De ki; eğer Allah’ı seviyorsanız; bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin”(Al-i İmran-31) ayetinden de anlaşılacağı üzere, Allah’ı sevmenin alameti ve onu razı etmenin yolu sünnete tabi olmaktan geçiyor. Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm’de buyuruyor ki:
"Allah`ın Resûlünde sizin için kendisine uyulacak en güzel örnek ve nümûneler vardır." (El-Ahzâb, 21).


AHİRZAMAN VE SÜNNETE UYMAK

Peygamber efendimiz(asm) “Ben şüphesiz evlerinizin içine yağmur gibi girecek fitneler görüyorum” buyurmuştu(Sahihu’l-Buhari, VIII, 89). Bir hadis-i şeriflerinde de, “Zaman yavaş yavaş yaklaşıyor. Amel azalacak, (kalplere) cimrilik atılacak, fitne hâkim olacak, ölümler artacak”(Sahihu’l-Buhari, VIII, 89). Buyurarak ahir zamana işaret buyurmuş.
Ümmetin fesada uğradığı yani bozulduğu, hak ile batılı fark edemediği bir zaman olarak bildirilen “ahirzaman”da sünnete-i seniyyeye tabi olmak daha ziyade kıymetlidir. Fesad-ı ümmet zamanında ve bid’aların istilası hengâmında sünnet-i seniyyeye uymak, bid’aları fark edip ondan kaçınmak ehemmiyetli bir takvayı ve kuvvetli bir imanın varlığını gösterir.
Peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde “Fesad-ı ümmetim zamanında kim sünnetime sarılırsa ona yüz şehid sevabı vardır”(Et-terğib vet-terhibc:1 s:80). Buyurarak ahir zamanda sünneti seniyeniyeye uymanın kıymetine işaret etmiştir. Bid’ayla mücadele etmek, sünnete riayet etmek vazifesi, düşmanla mücadeleye denk tutulmuş, Hatta ondan üstün tutulmuştur. Sünnete uyanlar şehidlik müjdesiyle müjdelenmiştir.
Cenab-ı Hak, cümlemizi ahir zaman fitnelerinden ve bid’alardan muhafaza etsin. Habîb-i Ekrem’ine hakiki ümmet eyleyip, sünnet-i seniyesine a’zamî ittiba ile en yüksek ahlakı nasip etsin..

Âmin.





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)