Thread Rating:
  • 4 Vote(s) - 3.5 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Hz. Ebubekr den Çok İbretli Öğütler
#1
Oku-1 


HAZRET-İ EBÛBEKİR’İN NASİHATİ

Hazret-i Ebûbekir (r.a.) Yezîd bin Ebî Süfyan’ı bir fırkaya kumandan tayin edip Belkâ yolu ile Şam tarafına göndermiştir. Onun sancağı altında çok gönüllü asker toplanmıştır. İçlerinde Mekke’nin ileri gelenlerinden Süheyl bin Amr gibi büyük zatlar vardı. Halîfe Hazretleri, yaya olduğu halde onu yolcu etmiş ve şöyle nasihat etmiştir:

“Ben, seni tecrübe etmek üzere tayin ettim. Güzel hareket edersen evvelkinden daha büyük bir makam veririm ve eğer fena hareket edersen seni azlederim.

Allah korkusunu kalbinden çıkarma. Muhakkak Allâhü Teâlâ senin dışını nasıl görürse iç yüzünü de öyle görür. Allâh’a en yakın olan, ona ameliyle en çok yaklaşandır.

Kibirden sakın. Zira Allah, kibri ve kibirli olanı sevmez. Kibirli ve kendini beğenenler ile düşüp kalkma.

Askerinin yanına vardığında onlarla güzel arkadaşlık et. Onlara nasihat ettiğinde sözü kısa söyle. Zira söz uzun olursa bazıları unutulur.

Sen kendini ıslâh eder, düzeltirsen insanlar da sana karşı iyi olurlar.

Beş vakit namazı vaktinde, rükû’ ve secdesini tam yaparak; huşû ile kıl.

Düşmanın elçileri yanına gelince onlara ikram et ve onları çok bekletme, askerinin halini öğrenmeden çıkıp gitsinler. Onlara fikrini bildirme ve ordunun eksik ve kusurunu gösterme. Asla sırlarını açıklama ki, işlerin bozulmasın.

İstişare ettiğinde; danıştığında doğru söyle ki, istişare doğru olsun...

Geceleri uyanık olup arkadaşların ile sohbet et ki, sana haberler gelsin ve perdeler açılsın.

Geceleri askerine nöbet beklet ve karakollarını çoğalt ve vakitli vakitsiz onları dolaş. Gafil olanları adaletle ikaz et. Cezaya layık olanlara ceza vermekten korkma. Askerin hâlinden gâfil olma. Fakat gizli hallerini araştırarak onları rezil de etme. Görünen hallerine bak, insanların sırlarını meydana çıkarma.

Ganimet malına hıyanet etme, fakirlik getirir ve muvaffakiyyete mani olur.”

HAZRET-İ EBÛBEKİR (R.A.)’IN BİR HUTBESİ

Hazret-i Ebûbekir bir hutbesinde Allâhü Teâlâ’ya lâyıkıyla hamd ve senâ ettikten sonra şöyle buyurdu:

Allâh’a itaat edip isyan etmemenizi, onu zikredip unutmamanızı, şükredip nankörlük etmemenizi, gazabından rahmetine sığınmanızı, ona lâyıkıyle senâda bulunmanızı ve ondan bir şey istediğiniz zaman havf ve recâ (korku ve ümîd) arasında bulunmanızı tavsiye ederim. Zîrâ Allâhü Teâlâ, Hz. Zekeriyâ aleyhisselâm’ı ve âilesini överek şöyle buyuruyor: “Onlar hayırlarda müsâbaka ederler, bizi korku ile karışık ümidle duâ ederler, onlar bize huşu ile boyun eğerler…” (Enbiyâ s., ayet 90)

Sonra, bilmiş olun ey Allâh’ın kulları! Allah, hakkı mukabilinde sizin nefislerinizi rehin olarak aldı. Sizden bunun için ahid; söz aldı. Sizin az ve fânî amellerinize karşı, çok ve ebedî olan cenneti verdi.

İşte Allâh’ın kitâbı elinizdedir; onun nûru sönmez, insanı hayretlerde bırakan acaibleri tükenmez. Onun nûrundan istifâde ederek nurlanın! Allâh’ın kitabının nasîhatlarından ibret alın, âhiret karanlıklarınızı onun nuruyla aydınlatın.

Muhakkak Allâhü Teâlâ, sizi ancak kendisine ibâdet etmeniz için yarattı ve yaptıklarınızı bilen Kirâmen Kâtibîn meleklerini amellerinizi yazmakla vazifelendirdi.

Sonra, ey Allâh’ın kulları! Bilmiş olun ki, bilmediğiniz bir ecele doğru gece gündüz gitmektesiniz. Sayılı günlerinizi Allâhü Teâlâ’nın razı olduğu amellere harcamaya ne kadar gücünüz yetiyorsa, öyle hareket edin. Buna da ancak Allâh’ın izni ile muvaffak olursunuz.

Size takdîr olunmuş ömür içinde Allâh’a kullukta, iman ve ibâdette, hayır yarışlarında en öne geçin ki fena amellerinizin cezâsından kurtulup selâmete erebilesiniz. Birtakım insanlar, ömürlerini Hak Teâlâ’nın kulluğunda harcamadılar, asıl faydasını görecekleri hayırlı amelleri işlemeyi unuttular. Onlar gibi olup helâk olmayınız. Çabuk olup hayırlı ameller işlemeye gayret edin. Çünkü arkanızda hiç ihmal etmeyen, çok dikkatli takip edici (ölüm) vardır.

(İmam Suyûtî, Târihu’l-Hulefâ)

• “Nerede! Gençlikleri ile öğünen, şehirler kurup, onları surlarla çeviren hükümdarlar nerede?

Harp meydanlarında dâimâ galip gelenler nerede?

Zaman üzerlerinden geçince, güvendikleri her şey ellerinden çıktı, kabir karanlıklarına gömüldüler.

Haydi, hemen hayırlı amellerle meşgul olun ki kurtuluşa erebilesiniz.

• “Ağlayabilen ağlasın, yoksa ağlar gibi görünsün, ağlamaya çalışsın.”

• “Bir kardeşin Allâh rızâsı için, kardeşine yaptığı dua kabûl olunur.”

• “Müslüman, her şeyden, hattâ başına gelen her türlü sıkıntıdan ve ayakkabısının bağının kopmasından bile mükâfatlandırılır; elinde olan bir şeyi kaybeder, fevkalâde telâşlanır; sonra onu elbisesi arasında bulur. Bundan da ecir kazanır.”

Hz. Ebûbekir (r.a.) şöyle duâ ederdi:

• “Allâh’ım! Ömrümün sonu hayatımın en hayırlı vakti olsun. Amellerimin neticesini hayırlı kıl ve sana mülâki olacağım (kavuşacağım) günü, en hayırlı gün eyle!”

• “Allâh’ım! Son nefesimde hakkımda hayırlı olanı senden isterim.

• “Allâh’ım! Bana ihsan edeceğin en son hayır senin rızan ve Cennet’ten yüksek dereceler olsun.”

• (Birgün), Hz. Ebûbekir’e, avlanmış kanatları tam bir karga getirildi. Elinde çevirdikten sonra “Avlanılan her hayvan, kesilen her ağaç (Allâh’ı) tesbihi terk ettiğinden dolayı ölür.” dedi.

• Hz. Ebûbekir (r.a.) methedildiği vakit şöyle söylerdi:

“Allâh’ım! Sen nefsimi benden iyi bilirsin, ben de onlardan iyi bilirim. Allâh’ım! Beni onların zannettiklerinden daha hayırlı kıl! Bilmedikleri günâhlarımı da affeyle, bu söylediklerinden dolayı beni muâhaze etme; hesaba çekme.”





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)