Thread Rating:
  • 5 Vote(s) - 2.6 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
islamı yaşarken yaptığımız mantık hatası.
#1
Oku-1 
   

islamı yaşarken yaptığımız mantık hatası.

islam toplumları olarak öyle bir inanç yaşıyoruz ki, akıl ve mantık tek kelimeyle devre dışı. televizyonlara çıkıp dinden bahseden, dini kendi nefislerinde şekillendiren din simsarcıları, ruhban papazlarını aratmıyorlar. tabi bizde ruhban sınıfı yok, öyle değil mi? dinimizde yok, ama bizler ellerimizle ruhban sınıfını yarattık. televizyona çıkıp, halkın öyle sorularıyla muhatap oluyorlar ve bu kişilerde onlara, öyle cevaplar veriyorlar ki, insanın hayret etmemesi mümkün değil. din adeta oyuncak olmuş birilerin elinde. yalanlar, iftiralar, rivayet ve sanı bilgilerle, allah emretmediği halde, bunlar allah ın emirleridir diyenlerin iftiraları ile yaşanıyor islam. tabi tüm bu acı manzaraların sorumlusu, aslında topluma din adına masal, hikâye anlatanlar değil, bizleriz. allah ın bizleri sorumlu tuttuğuna hükmettiği kur’an ile bizler, bağımızı hiç kurmadık. ona danışmadık ve onun bizlere ne anlattığını, anladığımız dilden hiç okuyup düşünmedik. çünkü bizler, menfaat şebekeleri, allah ile aldatıcıların tuzağına düştük. sizler kur’an ı anlayamazsınız dediler ve bizlerde onlara inandık. belki de nefsimize/işimize bu yol, daha uygun geldi. imtihanımızı onlara havale ettiğimizi zannettik. allah ın emirlerinden habersiz, aklımıza gelen her konu hakkında, acaba islam inancına uyar mı, uymaz mı korkusu, bizleri hep tedirgin etti. onun içinde neredeyse, nefes alırken bile korkar olduk. dini tek ellerine alan din simsarcıları, allah ın yemin olsun ki sizler için kur’an ı/ islam ı kolaylaştırdım hükümlerine inatla, dini zorlaştırdılar ve toplum içinde adeta korku imparatorluğu kurdular. onu yapma günah, bunu yapma günah zihniyetiyle, islam dini toplumlar arasında bölünmelere, huzursuzluklara ve toplumlar arasında düşmanlıklara neden oldu. huzur kalmadı, allah ın orta yolundan çok uzaklaştık. dini tek ellerine alanlar, bizlere islam ı öyle yaşatıyorlar ki, neredeyse kıpırdayacak halimiz kalmadı, günaha gireriz korkusuyla. hâlbuki allah ın rehberini elimize almış olsaydık, bizleri allah ile aldatanların zalimliklerini, yalanlarını hemen fark ederdik, ama bunu toplum olarak ne yazık ki yapmadık, yapmıyoruz. değerli din kardeşlerim. islam ı lütfen birilerine endeksleyerek yaşamanın yolunu seçmeyiniz, hata yapma riski çok büyük olur. bizlerin ilk önce yapması gereken, sorumlu olduğumuz, allah ın kitabı kur’an ı, anladığımız dilden bolca okuyup, ayetler üzerinde dikkatle düşünerek, ayetler arasında bağlantı kurmaya çalışmalıyız. çünkü allah kur’an i anlamaya çalişanin, gönül gözünü açarim ve gereken bilgileri veririm diyor. aklı başında her müslüman, imtihani gereği, gösterdiği çaba ölçüsünce, kur’an i mutlaka anlayacaktir. allah anlayamayacağımız bir kitaptan bizleri, sorumlu tutmaz ve imtihan etmez, lütfen bu gerçeği unutmayalım. bizleri kur’an dan uzaklaştıran ve allah ın kelamını yalnız azınlık bazı kişilerin anladığını söyleyenlerin tuzağına, lütfen artık düşmeyelim. aklınıza takılan sorularınızı kur’an a sorunuz ve kur’an a danışınız. mecbur kalırsanız, bir konu hakkında danışacağınız kişiden kanit olarak, allah in ayetlerini isteyiniz. eğer size kanıt olarak kur’an değil de, kelimeleri eğip bükerek, doğruluğundan emin olamayacağımız rivayetlerden, sanı bilgilerden kanıt gösteriyorlarsa, lütfen bunlara kanmayınız, inanmayınız. unutmayalım peygamberimiz allah dan ümmetine, yalniz kur’an ile hükmetme emri almişti. bu sözlerim allah ın kelamı, ayetlerle sabittir. geleneksel islam ın, mezheplerin, beşeri fikih inancının öğretilerini, kur’an da göremediğinizde, bakın kur’an da her şey yokmuş diyenlere aldanmayınız. allah emirlerini, hükümlerini hayatımıza geçirmemizi bizlerden isterken, çok basit ve kolay bir şekilde istemiştir. sorumlu olduğumuz kısımda bunlardır. mezheplerin ve fikih inancinin dine ilaveleri, asla din değil, çağin gereği toplumlarin anlayişlari, gelenekleri ve dini yaşamlarina geçirme şeklidir. elbette bunlara hiç kimse karışamaz, yeter ki bunlar olmasaydı, inancımızı yaşayamazdık demeyelim. yeter ki dini, bu inançlarımızla zorlaştırmayalım. bunları söylemek allah ın kelamına saygısızlıktır. bizlere düşen görev, kafamızdaki sorunun cevabını kur’an dan aramak olmalıdır. din adina delil ve kanit yalniz kur’an dir. bunu yeterli görmeyenler, allah in sinirlarini aşanlardir. eğer allah, kafamizda oluşan, düşündüğümüz konu hakkinda, kur’an da bizleri bağlayici hiçbir kanit indirmediyse, bu konuda bir hükmü yoksa, dini konudan bizleri bağlayan bir sakincasida yok demektir. böyle konular, allah ın bizleri serbest bıraktığı, düşünerek hayatımıza geçirmemiz gereken konulardır. ayrıca böyle konular zamana, mekâna, geleneklere göre de değişe bilecek konulardır. onun için kur’an her çağa, zamana ve mekâna uyan, eşsiz bir rehberdir. din zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcıdır. din akla hitap eder, onun içindir ki ayetlerin sonunda, bizleri düşünmeye davet eder. allah ın kur’an da yasaklamadığını haramlaştıranlar, allah a ve elçisine iftira atanlardır, bunu unutmayalım. allah yasaklamadığı ve bizleri serbest bıraktığı konular hakkında hiçbir bilgi vermeyerek, bizlerin hayatımızı daha rahat ve özgür sınırlarda yaşamamıza, fırsat tanımıştır. bizlere düşen, kur’an in yasaklarina uymaktir, bahsedilmeyenleri kur’an dişinda arayanlar, şeytanin ve menfaat şebekelerinin tuzağina düşeceğini unutmamalidirlar. bu konuda peygamberimizin, çok önemli bir hadisini sizlere hatırlatmak istiyorum. allah’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. hakkinda sustuğu ise serbesttir. allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki allah hiçbir şeyi unutucu değildir. ebu davud k. etime 39/tırmizi k. libas 6 ibni mace k. etime 60/ el-müracaat sayfa 20 dinde sınırları allah, ben belirlerim der ve kur’an ın sınırlarını aşanlar içinde zalimlerdir, kâfirlerdir uyarısını yapar. allah enam 150. ayetinde, kur’an ın haram hükmünü vermediği halde, “allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edip duran şahitlerinizi getirin” diye uyaran kişilerin gösterdiği rivayet kanıtların, ayetleri inkâr ettiği uyarısını yapıyor ve böyle kişilerle sakın birlikte olmayın diye bizleri uyarıyor. yine bakara suresi 5. ayetinde allah, kurtuluşa ereceklerin yalniz, allah in katindan gelen kur’an-hidayet üzerinde olanlar olacaği müjdesini verir bizlere. casiye 6. ayetinde de, cahiliye toplumlarının yaptığı yanlışı örnek vererek, allah ın katından indirilen kitabın dışına çıkıp, atalarının inandığı rivayet ve sanı inançların yanlışlığına dikkat çekmek için de, bakın nasıl uyarıyor. (allah'tan ve o'nun ayetlerinden sonra, hangi söze inanacaklar?) nahıl 116. ayette, allah ın kur’an da haram dedikleri dışında, şu helaldir, şu haramdir diyenlerin, allah a iftira atmiş olacaklarini ve bunlarin asla kurtuluşa eremeyeceklerini, çok açık bir şekilde bizlere ayetinde bildirmiştir. ne yazık ki bugün bizler, allah ın sizleri kur’an dan sorumlu tutuyorum uyarılarına kulaklarımızı kapamış, beşerin allah a ve elçisine iftira atan rivayet ve sanı bilgilerle, islam ı yaşadığımızı zannediyoruz. böyle olunca da acı, keder ve üzüntü yakamızı bırakmıyor. birbirimizi katletmekten bile çekinmiyoruz. dilerim müslüman âlemi olarak, allah cümlemizin gönül gözünü açsın ve yaptığımız yanlışların, izlediğimiz yanlış yolun farkında olabilelim. yoksa allah ın gazabından, asla kurtulamayacağız. saygılarımla


------------------
ALINTI

Kaynak:

Haluk Gümüştabak





Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)